64 Uyuşturucu Ticaretinden Sağlanan Kara Paranın Aklanması Suçunda İspat Yükümlülüğü veya sanığı, elkonulan malvarlığını nereden kazandığını kendisi açıklamaktadır. Yasal yollarla kazanıldığı gösterilemeyen malvarlığı müsadereye konu edilmektedir. Bu yönteme de genişletilmiş müsadere adı verilmektedir. Dünya genelinde çok sayıda ülkede bu yöntemlerin farklı biçimlerde uygulandığı ve bazı şartlar oluştuğunda kara paranın aklanmasında ispat külfetinin tersine çevrilerek şüpheli veya sanığa yüklendiği bilinmektedir. Ayrıca bu ülkelerin mevzuatlarında kanuni karine oluşturulmuştur.76 4136 sayılı Kanun’la kabul edilen BM 1988 Sözleşmesi’nin 5’inci maddesi 7’nci fıkrasında: “Her bir Taraf, müsadereye tabi olabileceği ileri sürülen kazançların veya diğer malvarlıklarının yasal kaynağına ilişkin olarak, iç hukukunun ilkelerine ve adli yargılama ve diğer usullerine uygun ölçüler içinde, ispat yükümlülüğünün değiştirilmesini kararlaştırabilecektir” hükmü yer almaktadır. Bu Sözleşme’yle, uyuşturucu ticaretinden kaynaklı kara paranın aklanması suçunda ispat yükümlülüğünün tersine çevrilebileceği bir öneri olarak Taraf Devletlere sunulmuştur. 2005 yılında yürürlüğe giren ve 2006 yılında TBMM’de kabul edilen Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi’nin “Dondurma ve Müsadere” başlıklı 31’inci maddesinde, 1988 Sözleşmesi’nde yapılan öneri daha vurgulu şekilde tekrarlanmıştır. Maddenin b fıkrası 8’inci bendinde, “(…) Taraf Devletler, iç hukukunun temel ilkeleriyle ve yargılama ve diğer işlemlerin özüyle uyumlu olduğu ölçüde, bir sanığın, iddia edilen suç gelirinin veya müsadereye tâbi diğer malvarlığının meşru kaynağını göstermeye zorunlu kılınması olasılığını değerlendirebilirler”77 hükmü bulunmaktadır. 2005 yılında ülkelerin onayına sunulan ve Türkiye tarafından 2007 yılında imzalanan Avrupa Konseyi Varşova Sözleşmesi, 2016 yılında TBMM’de onaylanmıştır. Bu Sözleşme’nin “Müsadere Önlemleri” başlıklı 3’üncü maddesinin 4’üncü fıkrasında, “(…) Taraflar, ulusal hukukta tanımlandığı şekliyle ağır suç veya suçlar bakımından, failin, müsadere edilebilirliği iddia olunan gelirlerin veya diğer malın kaynağını göstermesini, iç hukukun ilkelerine uygun şekilde gerektirmek için yasal ve gerekli olabilecek tedbirleri alacaklardır” denerek zorunlu bir uygulamaya adım atılmaya çalışılmıştır. Ancak Sözleşme’nin Beyanlar ve Çekinceler başlıklı 76 Philips v Birleşik Krallık, (no 41087/98) 12 Aralık 2001, para. 19 ve 32. 77 Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi, Kanun Numarası: 5506, Kabul Tarihi: 18.05.2006 RG: 24.05.2006/26177.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1