119 TBB Dergisi 2024 (175) Ender TÜRK şiklik öncesi ve sonrası düzenlemeler karşılaştırıldığında görülecektir ki, dava konusu ibare de dahil olmak üzere bendin ilgili kısımlarında en ufak bir içerik bile değişmemiş; dava konusu önceki metin, sonraki bir kanunla aynı içerikle yalnızca yeniden düzenlenmiştir.106 Kuşkusuz bu konudaki örnekler çeşitlendirilebilir. Ancak sonuç değişmeyecektir: Sonradan ilga gerekçesiyle ortaya çıkan KVYO kararları, başvuru konusu normların anayasaya uygunluk denetiminden kaçırılmasında kullanılan bir ara formül haline gelmiş gibi görünmektedir. Söz konusu sorunun kaynağı bakımından ise kural koyucu organlar (yasama veya yürütme) ile denetim organı (Anayasa Mahkemesi) ikiye ayrılarak değerlendirilmelidir. Sorunun ortaya çıkışındaki temel neden, şüphesiz kural koyucu organlar olan yasama ve yürütmenin kısa zaman aralıkları içinde başvuru konusu düzenlemeleri ilga etmesi veya değiştirmesi; başka bir deyişle, hukuki güvenlik ilkesini de zedeleyebilecek şekilde istikrarsız hareket etmesidir. Bununla birlikte, bazı durumlarda denetim organı Anayasa Mahkemesi de karar vermekte gecikerek kural koyucu organlara bu yönde davranabilecekleri bir takdir alanı yaratmakta ve sorunun kaynaklarından bir diğerini oluşturabilmektedir.107 Sorunun asli kaynağı bakımından, kural koyucu organların gerçekten bir sorun olarak sonradan ilga gerekçesiyle ortaya çıkan KVYO kararlarının bir öznesi olabileceği dönemin 2002 yılı ve sonrasına tekabül ettiğine yukarıda değinilmiştir. Gerçekten her iki anayasal döneme ilişkin objektif veriler göz önüne alındığında, sonradan ilga gerekçesiyle ortaya çıkan KVYO kararlarının söz konusu kararın türleri arasında istikrarlı bir şekilde ağırlık kazandığı başka bir zaman aralığı göze çarpmamaktadır. İlgili verilerin yıllara göre şematize edilmiş hali, tüm bu tabloyu gözler önüne sermektedir: 106 Krş.: 1 Şubat 2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi ile 24 Ekim 2019 tarihli ve 7190 sayılı Kanun’un 18’inci maddesinin ilgili hükümleri: “Yapılan soruşturma sonucu veya kesinleşmiş yargı kararı üzerine görevine son verilenler ile terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olanlar hariç olmak üzere, en az bir dönem köy veya mahalle muhtarlığı ya da belediye başkanlığı yapmış bulunanlar,” 107 Benzer yönde bir görüş için ayrıca bkz.: Ülgen, op. cit., s. 131.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1