Türkiye Barolar Birliği Dergisi 175.Sayı

179 TBB Dergisi 2024 (175) Cengiz Ozan ÖRS 2. Kentsel Sit Kentsel korumanın öznesi tarihsel kent olup27 kentsel koruma, kentin özgün karaktere sahip mimari ve tarihe öneme sahip inşa edilmiş çevresinin korunmasıdır.28 Önceleri tarihi çevrenin tüm ö eleriyle bir butun olarak korunması ve geliştirilmesi anlayışı yoktu. Koruma altına alınanlar anıtsal yapılar ve kö k, kasır vb. sivil mimarlık örnekleriydi.29 1960’larla birlikte yavaş yavaş tarihi, geleneksel değerleri olan çevreler, şehir ve kasaba dokuları, aralarında anıt olsun olmasın korunmaya başlanmıştır.30 Fiziksel çevrenin öğeleri olan, tarihsel değere sahip tekil yapıların bir araya gelmesiyle korunacak kentsel dokular, mekanlar, sokaklar oluşmuştur.31 KTVKK’daki sit tanımında zımnen kaynakların surdurulebilir kullanımına ve kalkınmaya destek olan, insanlar ve doga arasında dengeli iliskilerin gelistirilmesine ve muhafaza edilmesine katkıda bulunan, ekonomik ve sosyal boyutları dikkate alarak dogal kaynakların surdurulebilir koruma ve kontrollü kullanımına elverisli yerlerdir” (113 sayılı İlke Kararı, s. 3). KATTY ise, alanda izin verilen faaliyetler üzerinden sürdürülebilir koruma ve kontrollü kulanım alanı tanımı getirmiştir. Bkz. KATTY.m.9. 27 Aykut Köksal, “Kentsel Koruma Bağlamının Tanım Sınırları”, 2. Kentsel Koruma, Yenileme ve Uygulamalar Kolokyumu, Ed: Mehmet Çubuk, MSÜ Matbaası, İstanbul 1995, s. 74. 28 Melbourne and Metropolitan Board of Works, Metropolitan Strategy Implemantation, Melbourne 1981, p. 83; Urban Design Lab, “What is Urban Conservation”, https://urbandesignlab.in, (E.T.: 30.08.2024). 29 Emre Madran, “Tarihi Çevrenin Tarihi Osmanlı’dan Günümüze Tarihi Çevre: Tavırlar-Düzenlemeler”, Dosya, Ankara 2009, Sayı: 14.1, (Tarihi Çevrenin Tarihi), s. 13. 30 Akçura, Türkiye ve Eski Eserler, s. 42; Cevat Erder, Tarihi Çevre Kaygısı Tarihine Giriş, ODTÜ, Ankara 1971, s. 2, 4, 7. Ayrıca bkz. İclal Dinçer, Oya Akın, “KTVK Kanunu Kapsamında Koruma Planı ve İdari Yapısı” 2. Kentsel Koruma, Yenileme ve Uygulamalar Kolokyumu, Ed: Mehmet Çubuk, MSÜ Matbaası, İstanbul 1995, s. 128. Bu açıdan, anıt kavramını çevreleri kapsayacak şekilde genişleten 1964 Venedik Tüzüğü ile 1975 Amsterdam Bildirgesi oldukça önemlidir. Venedik Tüzüğü m. 1’de belirtildiği üzere, tarihi anıt kavramı sadece bir mimari eseri içine almaz, bunun yanında belli bir uygarlığın, önemli bir gelişmenin, tarihi bir olayın tanıklığını yapan kentsel ya da kırsal bir yerleşmeyi de kapsar. Bu kavram, yalnız büyük sanat eserlerini değil, ayrıca zamanla kültürel anlam kazanmış daha basit eserleri de kapsar. 1975 tarihli Amsterdam Bildirgesi’nde benzer olarak, “mimarlık mirası yalnız üstün nitelikli tek yapıları ve çevrelerini değil, tarihsel ve kültürel özelliği olan tüm kentsel ve kırsal alanları içerir. … Koruma bugün tarihi park ve bahçelerin yanı sıra, tarihi kentler, kentlerin eski mahalleleri ve geleneksel karakteri olan kent ve köyler için de geçerlidir” denmiştir. 31 Mete Tapan, Koruma Bilinci, İstanbul 1995, s. 60.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1