212 Sit Kavramı ve Bir Alanın Sit Olarak Belirlenmesi (İdare Hukuku Açısından Bir İnceleme) ile doğal sit kapsamına alınması202 nedeniyle Kanun’un çizdiği doğal sit çerçevesinin dışına çıkılıp çıkılmadığı da üzerinde durulmaya ve tartışılmaya değer bir konudur.203 Doğal sit belirleme kararlarının doğal çevrenin kamu yararına korunması amacıyla alınmış kararlar olması nedeniyle, doğal sit alanları içerisinde yer alan parseller tek başına değil; bir bütünün parçası olarak çevresiyle birlikte değerlendirilir.204 SANCAKDAR bu ilkeyi, doğal sit alanı sınırlarının belirlenmesinde “parsel ölçeğine değil, alan ölçeğine bakılması” ilkesi olarak adlandırmıştır.205 Parselin doğal sit tanımına uygun özellikler gösterip göstermediği incelenirken parseli içeren doğal sit alanı bir bütün olarak ele alınmalı, parselin doğal sit alanından çıkartılması halinde alanın ne şekilde etkileneceği somut olarak ortaya konmalıdır.206 Peki koruyucu önlem niteliğinde doğal sit kararı verilebilir mi? Danıştay, ayrıntılı çalışmalar sonuçlandırılıncaya kadar yapılaşmayı ve doğa tahribatını önlemek amacıyla alanın tümünün koruyucu önlem olarak 1. derece doğal sit olarak belirlenmesini hukuka uygun bulmuştur.207 Burada bir alan, ölçütleri taşımamasına rağmen kalıcı olarak 1. Derece doğal sit olarak belirlenmemiş, ayrıntılı çalışmalar so202 Üç kategoriden oluşan mevcut doğal sit sınıflandırmasında sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanları üçüncü ve en alt kategoriyi oluşturmaktadır. Üç dereceden oluşan önceki doğal sit sınıflandırmasında ise en alttaki derece III. derece doğal sit alanlarıydı. Bununla beraber, KTVKYK’nın 28.6.1888 günlü ve 24 sayılı İlke Kararında doğal sitler iki dereceden oluşmaktaydı. Anılan ilke kararı için bkz. Umar/Çilingiroğlu, s. 54-55. 203 KTVKK’da herhangi bir düzenleme başlangıcı olmamasına rağmen doğal sit ve arkeolojik sitlerin düzenleyici işlemler ile üç alt kategori/derecede sınıflandırılmasının hukuka aykırı olduğunu savunmuştuk. Burada işaret ettiğimiz hukuksal sorun ise, düzenleyici işlemler ile sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarının doğal sit kapsamına alınmasının KTVKK’nın çizdiği doğal sit çerçevesinin dışına çıkılması olup olmadığıdır. 204 Dnş. 14. D., T. 22.6.2011, E. 2011/5290, K. 2011/266, Danıştay Dergisi, S. 130, 2012, s. 52. Ayrıca bkz. Dnş. 14. D., T. 26.09.2012, E. 2012/4335, K. 2012/6049, Danıştay Dergisi, S. 132, 2013, s. 285-286. 205 Sancakdar/Yağcı/Taşyıldız/Çırak, s. 575-577. 206 Bkz. Dnş. 6. D., 17.11.1999, E. 1998/5097, K. 1999/5793, Kazancı (E.T.: 14.07.2023). Aynı yönde bkz. Dnş. 6. D., T. 29.9.2020, E. 2019/9450, K. 2020/8311, Kazancı, (E.T.: 27.03.2023). Benzer yönde bkz. Dnş. 6. D., T. 28.10.2008, E. 2006/7285, K. 2008/7181, Kazancı, (E.T.: 14.07.2023). 207 Dnş. 6. D., T. 1.5.1995, E. 1994/4753, K. 1995/1817, Kazancı, (E.T.: 25.06.2022).
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1