Türkiye Barolar Birliği Dergisi 175.Sayı

218 Sit Kavramı ve Bir Alanın Sit Olarak Belirlenmesi (İdare Hukuku Açısından Bir İnceleme) alanlardır. Bununla beraber, 5.11.1999 günlü ve 658 sayılı Arkeolojik Sitler Koruma ve Kullanma Koşulları İlke Kararında III. derece arkeolojik sitlerle ilgili, korumanın sağlanmasına yönelik, Bölge Kurulunun yeniden alacağı bir kararla alanın derecesinin I. ya da II. derece arkeolojik sit olarak belirlenmesini sağlayabilecek şu hüküm bulunmaktadır: “Bu alanlarda Belediyesince veya Valilikçe inşaat izni verilmeden önce, ilgili müze müdürlüğü uzmanları tarafından sondaj kazısı gerçekleştirilerek, sondaj sonuçlarına ilişkin raporun, kültür varlığının bulunması halinde varsa kazı başkanının görüşleri ile birlikte müze müdürlüğünce koruma kuruluna iletilip kurul kararı alındıktan sonra uygulamaya geçebileceğine …” I. ve II. derece ile III. derece arkeolojik sitler arasında alanda gözle görülür kalıntı olup olmaması şeklindeki ayrım ile III. derece arkeolojik sitlerde inşaat izni verilmesinden önce sondaj kazısı gerçekleştirilmesi zorunluluğu birlikte değerlendirildiğinde, gözle görülür kalıntı olmayan bir alanın kesin inşaat yasağı getiren I. ve II. derece arkeolojik sit olarak belirlenmemesi mülkiyet hakkının kısıtlanmaması bakımından önemlidir. Kaldı ki, alanın III. derece arkeolojik sit olarak belirlenmesi durumunda inşaat izni verilmesinden önce sondaj kazısı gerçekleştirileceğinden, yerin altında gözle görülmeyen arkeolojik eserlerin açığa çıkarılması ve korunmasının sağlanması yönünden bir olumsuzluk olmayacaktır. Böylece, III. derece arkeolojik sit statüsü ve bunların korunması ve kullanılmasına ilişkin getirilen hukuki rejim, mülkiyet hakkından kaynaklı hakların kullanımına izin verebilmesi ile bu iznin verilmesinden önceki kazı sonucuna göre alanın sit statüsünün I. ya da II. dereceye geçişini sağlayabilmesi itibariyle, korumada beliren kamu yararı ile mülkiyet hakkı arasındaki makul ve adil dengenin sağlanması yönünden bizce önem arz etmektedir. Bazı örneklerde parsel bazında arkeolojik sit kararları alınmış olabilir. Böyle bir durumun yaşandığı uyuşmazlıkta, mezar ve duvar kalıntılarının ortaya çıkarılması üzerine ilgili parsel I. derece arkeolojik sit olarak; yan yana, ard arda bulunan bazı parseller ise daha sonra III. derece arkeolojik sit olarak belirlenmiştir. Diğer yandan, bazı parsellere ilişkin kazı ve tespit çalışmaları da sürdürülmüştür. Alınan bilirkişi raporunda, alanın I. derece arkeolojik sit alanı olarak ilanı için gerekli ve yeterli koşulların oluştuğu, muze tarafından yapılan kazıların yetersiz olduğu, alanda daha geniş kapsamlı bir kazı çalışması yapılması

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1