Türkiye Barolar Birliği Dergisi 175.Sayı

219 TBB Dergisi 2024 (175) Cengiz Ozan ÖRS gerektiği belirtilmiştir. Alana yönelik bir başka bilirkişi raporunda ise, kalıntıların bir parselden diğerine devam etmesine rağmen kurulca alanın parsel bazında incelenerek, farklı zamanlarda farklı arkeolojik sit derecelendirmesine tabi tutulmasının bir tezat oluşturduğu şeklinde değerlendirmeler yapılmıştır. Danıştay ise, farklı zamanlarda Kurul Kararlarına konu olan yapı adası için parsel bazında hazırlanan her iki bilirkişi raporunun ışığında, alana butuncul bir yaklaşımla bakılması, parsel bazında bir değerlendirme yapılması yerine, tum alan göz önune alınarak bir tespit yapılarak yeni bir heyetle yaptırılacak keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde bir karar verilmesi gerektiğinden, İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görmemiştir. Bizce, parsel bazlı değerlendirme yerine alana bütüncül bir yaklaşımla bakılması gerekmekle birlikte, en az bunun kadar önemli olan husus da geniş kapsamlı sondaj ve kazı çalışması yapılması gerekliliğidir. Öyleyse araştırma, sondaj ve kazı, alana bütüncül yaklaşımın tamamlayıcı bir unsuru olarak görülmelidir. Bu cümleden, arkeolojik kalıntılara ulaşılması üzerine I. derece arkeolojik sit olarak belirlenen parsele bitişik parsellerde de bu kalıntıların devam ettiği varsayılsa hatta bu varsayım kesinlik derecesine yakın bile olsa, kalıntılar ortaya çıkarılmadıkça söz konusu parsellerin en fazla III. derece arkeolojik sit olarak belirlenebilmesi gerekir. Bu parseller de I. derece yahut II. derece arkeolojik sit olarak belirlenmek isteniyorsa kazı çalışması yapılıp kalıntıların ortaya çıkarılması gerekir. Aksi takdirde parsel III. derece arkeolojik sit kapsamına alınarak inşaat izni verilmesinden önce koruma adına sondaj kazısı şartına tabi tutulacak; sonuca göre gerekirse parselin sit statüsü yeniden değerlendirilecek ve inşaat izni sonuca bağlanacaktır. Peki gözle görülür kalıntıların yüzeysel nitelikte olması durumunda arkeolojik sit derecesi belirlemesi nasıl yapılmalıdır? Danıştay’a göre, yüzeysel kalıntılara istinaden sit derecesinin tespit edilmesi hukuka aykırıdır.224 Danıştay başka bir kararında da höyüğün alt kat224 Danıştay bir uyuşmazlıkta, sit derecesinin, 2. derece arkeolojik sitten 3. derece arkeolojik site duşurulmesi istemiyle davacı tarafından yapılan başvuru ile söz konusu taşınmazın sit sınırları dışına çıkarılmasına esas olmak uzere, masrafları kendisince karşılanmak uzere, ilgili Muze Mudurluğü denetiminde arkeolojik sondaj yapılması istemiyle yapılan başvurunun reddine dair Kultur Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının iptali istemiyle açılmış davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının temyiz incelemesinde 2863 sayılı Kanun’un “Araş-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1