220 Sit Kavramı ve Bir Alanın Sit Olarak Belirlenmesi (İdare Hukuku Açısından Bir İnceleme) manlarına ilişkin gerekli araştırmalar yapılmadan salt en üst katmanın bozulduğundan bahisle II. derece arkeolojik sit kararının iptaline karar verilmesini hukuka aykırı bulmuştur.225 dd. Kentsel arkeolojik sit ölçütleri Bir alanın kentsel arkeolojik sit olarak belirlenmesinde arkeolojik alanlarla günümüzde sosyal yaşamın devam ettiği geleneksel kentsel dokunun bir arada bulunması hususu göz önünde bulundurulur (TKVSTTY m. 4). ee. Tarihi sit ölçütleri Bir alanın tarihi sit olarak belirlenmesinde yazılı bilgi-belgeler ve bilimsel araştırmalar sonucunda ulusal tarihimiz ve askeri harp tarihi açısından önemli tarihi olayların cereyan ettiği hususunun sabit olması göz önünde bulundurulur (TKVSTTY m. 4). tırma, sondaj ve kazı izni” kenar başlıklı 35’nci maddesi ve 36’ncı maddesi ile Kultur ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Olarak Yapılacak Araştırma, Sondaj ve Kazılar Hakkında Yönetmelik’teki sondaj ve kazı tanımına değinerek ve “Uyuşmazlıkta, davacının talebinin, maliki olduğu taşınmazın sit derecesinin yeniden değerlendirilmesine esas olmak ve masrafları kendisince karşılanmak uzere, yeraltında bulunma ihtimali olduğu belirtilen kultur varlıklarının ortaya çıkarılması için ilgili Muze Mudurluğü denetiminde sondaj yapılmasından ibaret olduğu; sondaj ve kazının ise, yukarıda yer verilen mevzuat hukumleri uyarınca, taşınır ve taşınmaz kultur varlıklarının ortaya çıkarılması için başvurulması öngörulen bilimsel metodlarlardan biri olduğu dikkate alındığında; idare tarafından, dava konusu işlemle, herhangi bir neden de gösterilmeksizin, söz konusu yönteme başvurulması isteminin reddedilerek, yuzeysel kalıntılara istinaden dava konusu taşınmazın sit derecesinin tespit edilmesinde hukuka uyarlık; aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında ise, hukuki isabet görulmemiştir” değerlendirmesiyle bozma kararı vermiştir. Bkz. Dnş. 14. D., T. 22.03.2018, E: 2015/8043, K:2018/838, Hukuktürk, (E.T.: 6.11.2024). 225 Danıştay, değişik uygarlıklara ait yerleşimlerin zamanla üst üste yığılması ile topraktan oluşan yassı büyük tepecikler olarak eski çağlardan günümüze kadarki yaşamlar ve uygarlıklar hakkında bilgi edinilmesini sağlayan yerleşimlerden olan höyüklerin tahribatının önüne geçmek yerine tahribatların varlığından hareketle diğer katmanlara ulaşmayı engelleyecek kararlar alınmasının arkeolojik sit özelliği taşıyan alanların bu özelliklerini yitirmesi sonucunu doğuracağı, tarihi ve kültürel değerlerin de korunmamasını beraberinde getireceği değerlendirmesiyle, höyüğün alt katmanlarına ilişkin gerekli inceleme ve değerlendirme yapılmadan salt en üst katmanın iskan nedeniyle bozulduğundan bahisle alanın II. derece arkeolojik sit olarak tesciline ilişkin işlemin iptaline karar verilmesinde hukuki uyarlık görmemiştir. Bkz. Dnş. 6. D., T. 27.05.2005, E:2003/6185, K:2005/3132, Hukuktürk, (E.T.: 6.11.2024).
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1