238 Sit Kavramı ve Bir Alanın Sit Olarak Belirlenmesi (İdare Hukuku Açısından Bir İnceleme) SONUÇ KTVKK’da sit tanımı dışında tanımlanan tek sit türü doğal sittir. Diğer sit türleri idarenin düzenleyici işlemlerinde adlandırılmış ve tanımlanmıştır. Bu sit türleri kentsel, arkeolojik, kentsel arkeolojik ve tarihi sittir. UNESCO belgelerinde yer alan kırsal sit ve kültürel peyzaj türlerine KTVKK ve ikincil mevzuatında yer verilmediğinden, bu sit türlerine konu olması gerekli bazı alanlar mevcut sit statüleriyle korunmaya çalışılmaktadır. Kırsal sit ve kültürel peyzaj türlerine de mevzuatta yer verilmesi yerinde olacaktır. KTVKK’daki sit tanımı sit türleri tanımlarının uç uca eklenmesiyle oluştuğundan, Kanun düzenleme başlangıcını yaparak genel çerçeveyi çizmiştir. Bu sit türlerinin adlarının ve daha somut tanımlamalarının ilk defa açıkça yönetmelikte düzenlenmesi Kanun’un sit tanımıyla çizdiği genel çerçevenin sınırları içinde olduğundan, normlar hiyerarşisine ve hukuka uygundur. Bununla beraber, mülkiyet hakkını kısıtlayıcı etkilere sahip olmasına rağmen Kanun yerine yönetmelikler ve ilke kararlarıyla getirilen sit alanları ile ilgili birtakım düzenlemeler normlar hiyerarşisi ilkesi ve kanunla sınırlama prensibi bağlamında Anayasa m.13, m.35/2, m.63/2 ile bağdaşmadığından hukuka aykırıdır. Bunlardan birincisi, Yönetmelik ile arkeolojik sitlerin ve doğal sitlerin sınıflandırılmasıdır. KTVKK’da bu konuda bir düzenleme ya da sınıflandırmanın Yönetmelikle yapılacağına ilişkin bir düzenleme başlangıcı olmamasına rağmen Yönetmelikler ile arkeolojik sitlerin üç dereceye, doğal sitlerin üç kategoriye ayrılması hukuka aykırıdır. İkincisi, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarının Yönetmelik ve ilke kararıyla doğal sit kapsamına alınmasıdır. KTVKK’nın doğal sitleri oldukça özellikli doğal alanlar olarak düzenlemesi ile sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarının KATTY’de sayılan özellikleri birlikte göz önüne alındığında, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarının ikincil mevzuat ile doğal sit kapsamına alınmasının normlar hiyerarşisi prensibine ve böylece hukuka aykırı olup olmadığı üzerinde durulmaya ve tartışılmaya değer bir konudur. Son olarak üçüncüsü, sit irtifakları olarak yeni yapılaşmalara getirilen mutlak ya da nisbi kısıtlamaların mülkiyet hakkını sınırlayıcı nitelikte olmasına rağmen Kanun ile değil; yönetmelikler ve sit koruma ve kullanma koşullarına ilişkin ilke kararlarıyla düzenlenmesi kanunla sınırlama prensibine ve böylece hukuka aykırıdır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1