Türkiye Barolar Birliği Dergisi 175.Sayı

239 TBB Dergisi 2024 (175) Cengiz Ozan ÖRS Kültür varlıklarını koruma bölge kurullarının aksine tabiat varlıklarını koruma bölge komisyonlarına Bakanlığın taşra teşkilatı (İl Müdürlüğü) bünyesinde yer verildiğinden bölge komisyonlarının tabi olduğu hiyerarşi denetimi çok daha fazladır. Kültür varlıklarını koruma bölge kurullarınca alınan sit tescil kararları hukuki sonuç doğurma gücüne sahip olması nedeniyle icrai işlemdir. Tabiat varlıklarını koruma bölge komisyonlarınca alınan doğal sit tescil kararları ise onay ile tamamlandığından icrailik özelliğine sahip değildir. Doğal sit tescil işlemi, kolektif işlem olan komisyonun kararını içeren bir birleşme işlemdir. Doğal sit kararının oluşmasında iki irade söz konusudur. Bu iradelerden birincisi sit tescil kararına yönelikken ikincisiyse tescil işlemini tamamlayan onaya yöneliktir. Ancak asıl düşünsel irade sahibi bölge komisyonudur. Çünkü kültür/tabiat varlıkları ve sitlerle ilgili hizmetlerin bilimsel esaslara göre yürütülmesi gerekmektedir. Komisyon da sunulan tespit raporuyla bağlı olmayıp raporu değerlendirmesi sonucu bir karar almaktadır. Bilimsel veriler ışığında alınması gereken doğal sit tescil kararının onay işlemi ile tamamlanacağının düzenlenmesi, bu işlemin niteliğiyle bağdaşmamaktadır. Tabiat varlıklarını koruma bölge komisyonları da kültür varlıklarını koruma bölge kurulları gibi hiyerarşik silsile dışında özerk kararlar alabilen kurumlar olarak yeniden yapılandırılmalıdır. Bir alanın sit olarak belirlenmesinin eşya hukuku (mülkiyet hakkı) açısından ilgililer üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır. Bu etkileri gerçekleştiren sit alanlarına özgü sit koruma kural ve araçlarıdır. Sit ilanı üzerine alandaki plan uygulamasının durması, belirli sürelerde geçici düzenleyici işlem niteliğinde geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartlarının ve kalıcı düzenleyici işlem niteliğinde koruma amaçlı imar planlarının yapılması zorunluluğu getirilmesi bunlardan bazılarıdır. Sit ilanının alandaki imar uygulamasını (yapılaşma haklarını) durdurduğu göz önüne alındığında, bu düzenleyici işlemlerin belirlenen sürelerde yapılması sayesinde ilgiler kesin inşaat yasağı olmayan sit alanlarında alanın siluetine ve koruma/kullanma dengesine uygun şekilde yapılaşma haklarını kullanabilecek ve kaçak yapılaşmayla koruma disiplini bozulmayacaktır. Buna karşın, uygulamada çoğunlukla KAİP’lerin hatta yer yer geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartlarının bile uzun yıllarca hazırlanmadığı görülebilmek-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1