269 TBB Dergisi 2024 (175) Selin SERT SÜTÇÜ Kanaatimizce eşin kayıp olması durumunda diğer eş aile konutuna ilişkin aidat veya yan gider ödenmesi gibi olağan giderleri ödeyebilmelidir. Bu harcamalar ailenin sürekli ihtiyaçları kapsamında değerlendirilmelidir. Aynı şekilde satın alma yoluyla aile konutu sağlanmışsa, satın alma için ödenmesi gereken vergi, harç ve benzeri diğer ödemelerin de yapılması olağan temsil yetkisi kapsamında sürekli ihtiyaç olarak değerlendirilmelidir. Aile konutu olarak kullanılan taşınmazın kiralanmış olması halinde, kayıp olan eşin kiralanana ilişkin tahliye taahhüdünü imzalaması ve gaip olmayan eşin tahliye taahhüdünü imzalamamış olması halinde, gaiplik kararına kadar kiralanan taşınmazın kiralayan tarafından tahliyesi istenildiğinde kiralananın aile konutu olduğuna ilişkin bir tartışma söz konusuysa, aile konutunun tespiti davası açılması ve kiralananın aile konutu olduğunun belirlenmesi gerekecektir. Kiralananın aile konutu olabilmesi için aile konutunun niteliklerine ilişkin özellikleri taşıması yeterli olup, bir bildirim yapılmasına ya da şerh edilmesine gerek yoktur. Kiralananın aile konutu olup olmadığı konusunda belirleyici ölçüt, eşlerin bu yöndeki iradeleridir. Kiracının TBK m. 34967 hükmüyle sağlanan korumadan yararlanabilmesi için, kira sözleşmesinin feshedilmek istendiği anda kiralananın aile konutu olarak kullanılması yeterlidir. C. Kefil Olma Eşin kayıp olduğu ancak evliliğin feshine ilişkin olarak bir mahkeme kararının bulunmadığı durumlarda, değerlendirilmesi gereken hususlardan bir diğeri, diğer eşin kefil olup olmayacağıdır. Öğretide bu hususu değerlendiren yazarlar, konuya farklı açılardan aynı sonuca ulaşarak çözüm bulmuşlardır. Ancak gaiplik kararı verilinceye kadar diğer eşin kefalet sözleşmesi imzalayıp imzalamayacağı hususu değerlendirilmemiştir. 67 TBK m.349: “Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez. Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hâkimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilir. Kiracı olmayan eşin, kiraya verene bildirimde bulunarak kira sözleşmesinin tarafı sıfatını kazanması hâlinde kiraya veren, fesih bildirimi ile fesih ihtarına bağlı bir ödeme süresini kiracıya ve eşine ayrı ayrı bildirmek zorundadır”.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1