Türkiye Barolar Birliği Dergisi 175.Sayı

273 TBB Dergisi 2024 (175) Selin SERT SÜTÇÜ ğerlendirilmesi daha doğru olacaktır.76 Kanaatimizce veresiye satılan ürünün tek başına bedelinin yüksek veya düşük olması eşlerin evlilik birliği içerisinde bu ürünün bedelinin ödenmesinde müteselsil sorumluluğuna gidilmesi bakımından tek ölçüt olmamalıdır. Satın alınan veresiye ürünün ailenin sürekli ihtiyacı olup olmadığı, ailenin diğer ihtiyaçlarıyla ilişkisi, ailenin sosyal ve ekonomik durumu gibi hususlar durum ve koşullara göre değerlendirilmelidir.77 Kredili satış kapsamında değerlendirilmesi gereken bir başka satış türü; taksitle satış sözleşmeleridir.78 Taksitle satış sözleşmeleri hem Türk Borçlar Kanunu’nda hem de 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da düzenlenmiştir. Taksitle satış sözleşmelerinin temelinde; alıcının malı teslim alması ancak mal bedelini satıcıya kısım kısım ödemesi durumu söz konusudur. Hangi kanuna tabi olursa olsun satın alınan eşyanın niteliği bu eşyanın ailenin sürekli ihtiyacı olup olmadığının tespitinde ölçüt olarak kullanılacaktır. Taksitle satın alınan eşya ailenin sürekli ihtiyacı olarak kabul edilemiyorsa, bu durumda satın alma için diğer eşin rızası aranmalıdır.79Örneğin, aile ihtiyaçları kapsamında ailenin durumuna göre, sürekli ihtiyaçlardan sayılan bir mutfak eşyasının taksitli olarak alınması halinde,80 TMK m. 188 hükmüne göre diğer eşin müteselsil sorumluluğu söz konusu olacaktır. Kanaatimizce taksitle satın alınan ürünün tek başına bedelinin yüksek veya düşük olması eşlerin evlilik birliği içerisinde bu ürünün bedelinin ödenmesinde müteselsil sorumluluğuna gidilmesi bakımından tek ölçüt olmamalıdır. Satın alınan veresiye ürünün ailenin sürekli ihtiyacı olup olmadığı, ailenin diğer ihtiyaçlarıyla ilişkisi, ailenin sosyal ve ekonomik durumu gibi hususlar durum ve koşullara göre değerlendirilmelidir. Ödeme yöntemi olarak kullanılan en önemli araçlardan birisi de kredi kartlarıdır. Kredi kartlarının kullanımı aile içerisinde bireysel 76 Havutçu, s. 88. 77 Kayıp olan eşin ailenin ortak kullandığı arabayla birlikte kaybolması durumunda, kayıp eş her gün çocukları okula arabayla getirip götürüyor ve bu durum çocuklar için ailenin sürekli ihtiyacı olarak nitelendirilebiliyorsa diğer eşin veresiye olarak araba alması ailenin sürekli ihtiyacı olarak düşünülebilecektir. Bu durumda dahi diğer eş, TMK m.197 hükmüne dayanarak hâkimin müdahalesini talep etmeli ve hâkimin onayından sonra arabayı almalıdır. 78 Aydoğdu/Tuncer, s. 313. 79 Havutçu, s. 86-87. 80 Havutçu, s. 86-87.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1