Türkiye Barolar Birliği Dergisi 175.Sayı

277 TBB Dergisi 2024 (175) Selin SERT SÜTÇÜ atine varılması halindeyse gaiplik kararı verilecektir. Mahkeme, ilanın yapılmasıyla birlikte ya gaipliğe karar verilir ya da gaiplik talebinin reddine karar verecektir. Gaipliği istenen kişinin ilanla birlikte ortaya çıkması, cesedinin bulunması hallerinde mahkeme gaiplik kararı veremeyecektir. Mahkemenin gaipliğe karar vermesiyle birlikte kayıp kişi gaip olacaktır. TMK m. 35/2 hükmüne göre; “Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur” düzenlemesine göre, gaiplik kararı verilen kişi, ölüm tehlikesi içinde kaybolma veya son haber alma tarihinden itibaren ölmüş sayılacaktır. Mahkemenin ölüm günü belirtmesi bir zorunluluk değilse de gaiplik kararının hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemesi, gaiplik kararından etkilenecek diğer hukuki işlemlerin geçerliliği bakımından önemlidir. Gaiplik kararı geçmişe etkili olsa da karar alınıncaya kadar geçmesi gereken süreler ve ilan süreleri arasındaki bekleme süresi göz önüne alındığında, hâkimin TMK m. 197 hükmüne dayanarak, diğer eşin veya gaiplik kararının alınmasında kayıp olan eşin gaipliğine bağlı olanların gaiplik kararı alınması talebiyle mahkemeye başvuru yaptığı andan itibaren evlilik birliğini temsil yetkisi kapsamında gerçekleşecek tüm hukuki işlemler için müdahale de bulunması gerekmektedir. Diğer eş veya gaiplik kararının alınmasında kayıp olan eşin gaipliğine bağlı olanlar mahkemeye başvurmadan önce kayıp kişinin gaip olup olmadığını bilmediğinden, diğer eşin sadece ailenin sürekli ihtiyaçları kapsamında harcama yapılabileceği kabul edilmelidir. Kayıp olan eşin rızasına bağlı diğer hukuki işlemler ise çalışmamız kapsamında ayrıca değerlendirildiğinden bir daha değerlendirme yapılmamıştır. SONUÇ Evlilik birliği; TMK’nda belirtilen şekilde farklı iki cinsiyete sahip olan kişinin olumlu sözlü beyanları ve kanun tarafından aranan diğer yer verilmiş ve aynı yasanın 33/2, 3.maddesi hükmünde de “mahkeme gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilanla çağırır. Bu süre, ilk ilanın yapıldığı günden başlayarak en az altı aydır” hükmü öngörülmüştür. Öyleyse, yukarıda değinilen düzenlemeler gözetildiğinde bir kimse hakkında gaiplik kararı verebilmesi için diğer koşulların yanında en az iki kez ilan yapılması zorunludur. Oysa, somut olayda, bir kez ilan yapılmış ve bununla yetinilmek suretiyle mahkemece sonuca gidilmiştir…”, (www.hukukturk.com, e.t.: 19.08.2024).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1