Türkiye Barolar Birliği Dergisi 175.Sayı

279 TBB Dergisi 2024 (175) Selin SERT SÜTÇÜ edildiğinden eşlerden birinin ya ölüm tehlikesi içerisinde kaybolması ya da uzun süreden beri haber alınamaması halinde eşler arasında ortak yaşamın devam etmediği ancak ortak yaşama fikrinin ortadan kalkmadığı kabul edilmelidir. Kanun koyucu TMK m.131 hükmünde gaiplik kararının alınmasının evliliği kendiliğinden sona erdirmediği, eşlerin gaiplik kararı alınmasıyla veya gaiplik kararıyla birlikte evliliğin feshini talep edebileceğini düzenlemiştir. Gaiplik kararı alınıncaya kadar evlilik feshedilmediğinden geçerli bir evliliğin varlığından ve dolayısıyla evlilik birliğinin temsilinden söz edilecektir. Gaip olmayan eşin evlilik birliğinin feshini talep etmemesi de ortak yaşama düşüncesini devam ettirdiği şeklinde değerlendirilmelidir. Gaiplik kararı alınıncaya kadar gaip olmayan eşin ailenin -sürekli- ihtiyaçlarını gidermesi bakımından yetkili olduğu, eşin olağan temsil yetkisini kullandığı kabul edilmelidir. Aile konutuna ilişkin hukuki işlemler bakımından ise aile konutuna ilişkin gerçekleşen işlemlerin evlilik birliğini temsil yetkisinin olağan şekilde kullanıldığını kabul eden yazarlar olduğu gibi aile konutuna ilişkin işlemlerin evlilik birliğinin olağanüstü temsili kapsamında kaldığını kabul eden yazarlar da vardır. Kanaatimizce aile konutuna ilişkin işlemler, ailenin en önemli ihtiyaçlarından olan barınma ihtiyacını karşılamaya yöneldiğinden, eşin kayıp olması ancak henüz gaipliğine karar verilmemiş olması halinde ailenin -sürekli- ihtiyacı olarak nitelendirilmeli ve eşin olağan temsil yetkisi kapsamında eşinin gaipliğine karar verilinceye kadar aile konutuna ilişkin işlemleri yapabileceği kabul edilmelidir. Gaiplik kararı alınıncaya kadar gaip olmayan eşin kefil olup olamayacağı ve özelinde kefaletin eş rızasını gerektirmesi sebebiyle eş rızasının alınamamasının gaipliğin uzun süreden beri haber alınamaması veya ölüm tehlikesi içerisinde kaybolma durumlarında söz konusu olduğu ve bu durumların ailenin hem ekonomik güvenliğini hem de huzurunu ciddi biçimde tehlikeye düşürdüğü kabul edilmeli ve buna göre değerlendirme yapılmalıdır. Bu sebeple, gaiplik kararı alınıncaya kadar gaip olmayan eş açısından en güvenilir yol kefalet sözleşmesi yapılabilmesi için TMK m.197/2 hükmüne dayanarak mahkemeden hâkimin müdahalesini istemektir. Eşin gaipliği gaip olmayan eşin kredili işlemler yapmasına da sebep olabilecektir. Kredili işlemlerde de kredi kartlarıyla yapılan har-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1