295 TBB Dergisi 2024 (175) Cem ÖZCAN ceyi savunan yazarlara göre Almanca alt yazı anlamına gelen “Unterschrift” kelimesinin kullanılmış olması kanunkoyucunun bilinçli bir tercihinin sonucudur ve imzanın vasiyetnamenin son satırının altında yer alması gerekliliğinin bir işaretidir. Ancak aksi görüşteki yazarlar44 İMK m. 505’in Almanca metninde kullanılan “Unterschrift” kelimesinin imzanın mutlaka vasiyetnamenin son satırının altında yer alması gerektiği anlamı taşımadığını ileri sürmektedirler. Bu yazarlara göre zaten imza nereye atılırsa atılsın Almanca’da “Unterschrift” kelimesi kullanılmaktadır. Dolayısıyla bu kelimeden imzanın mutlaka en alta atılması gerektiği sonucuna varmak fazla lafzi yorum yapmak olur. Diğer yandan İsviçre Medeni Kanunu’nun Fransızca metninde imzanın mutlaka vasiyetnamenin son satırının altına atılması zorunluluğunu ifade eden bir ibare yoktur. Eğer İsviçre kanunkoyucusu imzanın muhakkak son satırın altında olmasını arasaydı bu durumu kanunun Fransızca metninde de dile getirirdi.45 El yazılı vasiyetnamede imzanın yeri konusu ile ilgili olarak doktrinde bazı yazarlar46 vasiyetnamenin kapanmasının imza dışında başka yollarla da sağlanabileceğini belirtmektedir. Buna göre vasiyetçi son satırın altını imzalamamakla birlikte son arzularının bitmiş olduğunu gösteren belirli bir ifadeye yer vererek ya da herhangi bir işaret kullanarak da el yazılı vasiyetnameyi kapatabilir. Örneğin vasiyetçinin son satırın altına çizgi çekmesi vasiyetnamenin kapanmış sayılması için yeterlidir. Elbette böyle bir durumda vasiyetçinin metin içinde şüpheye yer bırakmayacak şekilde kendinden söz etmiş olmalıdır.47 El yazılı vasiyetnamenin birden fazla sayfa sürmüş olması durumunda bu sayfalar arasında bir devamlılık olduğu anlaşıldığı takdirde en son sayfanın altının imzalanmasının yeterli olduğu kabul edilmektedir. Ancak bu görüşü savunan yazarlar dahi her sayfanın ayrı ayrı imzalanmasının daha güvenli olduğunu belirtmektedir.48 İncelemeye konu kararda İsviçre Federal Mahkemesi, olayda el yazılı vasiyetnamede imzanın yeri ile ilgili olarak iki temel soru sormuştur. 44 İmre/Erman, s.74. 45 Gönen, s.97. 46 Dural, s.86-87. 47 Gönen, 97; Dural, 86. 48 Belverenli, s.137; Gönen, s.96.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1