305 TBB Dergisi 2024 (175) Emre CUMALIOĞLU - Yasemin KALKANCI - Sena ÖBEK olmak kaydıyla, alacağı karşılanana kadar zilyetliğinde tutma ve alacağı ödenmediği takdirde paraya çevirme imkanı veren teminat amaçlı ayni bir haktır3 ve 4721 sayılı (S.) Türk Medeni Kanunu4 (TMK) m. 950-953. maddelerinde düzenlenmiştir. Av. K.’nın 39. ve 164. maddelerinde ise, avukatın hapis hakkı özel olarak anılmaktadır. Ancak Av. K.’da hapis hakkı terimi özensiz, teknik anlamı dışında kullanılmıştır. Örneğin, Av. K. m. 39’daki avukatın müvekkilinin5 verdiği evrak üzerinde sahip olduğu hakkın, teknik anlamda bir hapis hakkı olmadığı açıktır. Nitekim maddede bahsedilen belgeler; paraya çevrilebilecek (bir kıymet içeren) evrak değil, bir dava dosyasında bulunan alelade belgelerdir. TMK m. 951/I’e göreyse nitelikleri itibariyle paraya çevrilmeye elverişli olmayan taşınırlar üzerinde hapis hakkı söz konusu olmaz. Bu sebeple, avukata yalnızca bir alıkoyma imkanı sunan Av. K. m. 39’u çalışmamızın dışında tutacak ve Av. K. m. 166/I’de düzenlenen avukat lehine tanınan “hapis hakkı” olarak nitelenen hak üzerinde duracağız. Belirtmek gerekir ki; Av. K. m. 166’nın başlığında geçen hapis hakkı teriminin, TMK’daki hapis hakkı kavramını işaret edip etmediği tartışmalıdır. Kanımızca, Av. K. m. 166/I; özellikle hapis hakkının alacaklının üstlendiği yükümlülüğe ve kamu düzenine aykırı olmamasını şart koşan TMK m. 951/II’nin (bu maddenin karşılığı 1926 tarihli mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin6 865. maddesidir)7 avukata yaratabileceği engeli ve avukatlık mesleğinin niteliği ile hapis hakkının bağdaşıp bağdaşmadığı tartışmalarını bertaraf etmek için kabul edilmiş olup taşınırlar bakımından teknik anlamıyla hapis hakkına gönderme yapmaktadır; tahsil edilen para bakımından ise takas söz 3 Bakınız (bkz.) Şeref Ertaş, Eşya Hukuku, Barış, İzmir 2021, s. 631 vd. 4 RG 08.12.2001 S. 24607. 5 İş sahibi, avukatın vekil sıfatı bulunmadığı durumlarda dahi müvekkil olarak adlandırıldığı için bu çalışmada biz de “müvekkil” terimini kullanacağız. 6 RG 04.04.1926 S. 339. 7 Bu noktada, TMK m. 951/II hükmünü makaledeki değerlendirmelere temel oluşturması için hatırlatmak isteriz. Nitekim bu madde, açıkladığımız görüşü desteklemektedir. Hükme göre; “Alacaklının üstlendiği yükümlülükle veya borçlunun teslim sırasında ya da daha önce verdiği talimatla veya kamu düzeniyle bağdaşmayan hâllerde de hapis hakkı kullanılamaz.” Bu fıkra hapis hakkını alacaklının “üstlendiği yükümlülük” ve “kamu düzeni” kriterleriyle sınırlandırmaktadır. İşte tam bu nedenle, genel hapis hakkında yer alan bu sınırlamaların avukatın hapis hakkı kullanımını engellemesinin önüne geçilmek amacıyla Av. K.’da avukatın hapis hakkı olduğu vurgulanmıştır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1