312 Avukatın Hapis Hakkına İlişkin Yargıtay Kararlarının Eleştirisi Avukatın hapis hakkını düzenleyen Av. K. m. 166/I bir yedek hüküm31 olduğu için, hapis hakkının kapsamını ve kullanım usulünü sözleşmede belirlemek önemlidir,32 çünkü sözleşmede düzenleme yapılmaz ve doğru iletişim sağlanmazsa Yargıtay’ın tahsil edilen para bakımından yerleşmiş uygulaması karşısında avukatın bir gün zor duruma düşmesi ve ceza yargılamasında sanık, hukuk yargılamasında davalı, baro disiplin soruşmasında şikâyet olunan kişi durumunda bulunması olasıdır. Avukatın kendisine verilen tevkil yetkisine dayanarak işi yürütmeye yönelik başka bir avukatı atadığı durumda, tevkille görevlendirilmiş avukatın Av. K. m. 166’daki hapis hakkını kullanıp kullanamayacağı sorusu akla gelebilir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, Av. K. m. 171’de düzenlenen avukatın başkasını tevkil etmesi, alt vekalet veya ikame vekalet olarak nitelendirilebilir. Bu iki kurum asıl farklarını hukuki ilişkinin taraflarında gösterir. Buna göre, alt vekalette vekalet ilişkisi alt vekil ile asıl vekil arasında kurulmakta ve alt vekil ücret alacağı dahil tüm taleplerini kural olarak müvekkile değil asıl vekile yöneltebilmektedir.33 Oysa ikame vekalet, alt vekalete benzer şekilde yine asıl vekil ile üçünsonucudur. Nitekim, Avukatlık Kanunu’nun 34. maddesinde, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri, bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliği’nce belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.” hükmü bulunmaktadır.” Yrg. 3. HD 01.10.2020 E. 2020/8341 K. 2020/5292; Yrg. 3. HD 24.09.2020 E. 2020/3251 K. 2020/4763; Yrg. 3. HD 18.05.2021 E. 2021/5013 K. 2020/5292; Yrg. 3. HD 18.05.2021 E. 2020/10306 K. 2021/5013 (https://www.kazanci.com/. ET 10.06.2024). 31 Yargıtay’a göre bu hüküm emredici kural değildir, taraflar sözleşme ile aksini kararlaştırabilirler. Bkz. Yrg. 13. HD 01.12.2016 E. 2015/30394 K. 2016/22574 (https://mevzuat.sinerjias.com.tr/. ET 02.07.2024). 32 “...Davacı ile davalı ... arasında imzalanan 21.11.2012 tarihli sözleşmenin 12. sayfasında “Takas, mahsup veya hapis hakkının kullanılması bu sözleşmeden doğan alacaklar bakımından yasaklanmıştır; velev ki, takas, mahsup veya hapis hakkına konu alacak kesinleşmiş bir yargı kararına bağlı olsun” hükmü öngörülmüştür. … Buna göre tarafların serbest iradeleri ile kararlaştırdıkları sözleşmenin takas, mahsup ve hapis hakkının kullanılmasını yasaklayan söz konusu hükmü, Avukatlık Kanunu’nun 166.1 maddesinin emredici nitelikte olmaması karşısında geçerli ve tarafları bağlayıcı olup, bu nedenle mahkemece asıl davanın reddine, karşı davada ise sözleşmedeki takas ve mahsubu yasaklayan hükme rağmen davalı avukatın uhdesinde kalan miktarın mahsup edilmek suretiyle, bakiye alacak üzerinden kısmen kabul kararı verilmiş olması yerinde değildir.” Yrg. 13. HD 01.12.2016 E. 2015/30394 K. 2016/22574 (https://mevzuat.sinerjias.com.tr/. ET 02.07.2024). 33 Şebnem Akipek, Alt Vekalet, Yetkin, Ankara 2003, s. 129.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1