349 TBB Dergisi 2024 (175) Emre CUMALIOĞLU - Yasemin KALKANCI - Sena ÖBEK Bu nedenle zamanaşımın başlangıcının, hesap verme borcunun gereği gibi ifa edildiği ya da sözleşmenin sona ermesi kaydıyla müvekkilin alacağını öğrendiği an olarak belirtilmesi doğru olur. Zamanaşımı süresi beş yıldır (TBK m. 147/V), burada tazminat taleplerindeki bir ve beş yıllık zamanaşımı süreleri (Av. K. m. 40)151 uygulanmaz.152 cağının tabi olduğu zamanaşımı süreside işlemeye başlamaz. Bu nedenle avukatın ücret alacağında geçerli olan beş yıllık zamanaşımı süresi ücretin muaccel olmasından itibaren başlar.” Yrg. 21. HD 06.12.2016 E. 2016/8633 K. 2016/14753; “...Zamanaşımının başlangıç tarihinin vekalet sözleşmesinin son bulma tarihi olduğu doktrinde baskın görüş olarak kabul edilmektedir. … vekilin aldıklarını iade etmesine ilişkin olan verme borcu ve müvekkilin bunları talep hakkı vekalet sözleşmesinden doğan tüm alacaklar gibi beş yıllık zamanaşımına tabi bulunmaktadır… Vekalet ilişkisi devam ettiği sürece ve hatta vekalet ilişkisi sona erdikten sonra dahi hesap verme borcu devam eder. Hesap verme ve hesap sorma borcunun sürekli olması zamanaşımının işlemesini engeller… Alacak doğduğu andan itibaren zamanaşımı işlemeye başlar ancak, burada önemle üzerinde durulması gereken bir husus var ki o da, alacağın da alacaklı tarafından bilinmesi gerektiği hususudur. Eldeki davada davacı; vekili tarafından taşınmazların satıldığını bilmediğinden ve davalı da hesap verme borcunu kendiliğinden yerine getirmek suretiyle, alacağın varlığından davacıyı haberdar etmediğinden, zamanaşımının taşınmazların satış tarihinden itibaren değil, davacının taşınmazların satıldığını öğrenme tarihinden yani bu alacağından haberdar olduğu andan itibaren işlemeye başlayacaktır.” Yrg. HGK 04.05.2011 E. 2011/13-161 K. 2011/276 (https://mevzuat.sinerjias.com.tr/. ET 02.07.2024). 151 Bir yıllık süre tazminat hakkının öğrenildiği andan beş yıllık uzun süre ise zararı doğuran olaydan itibaren hesaplanır (Av. K. m. 40). “…Avukatlık Kanunu’nun 40. maddesinde “İş sahibi tarafından sözleşmeye dayanılarak avukata karşı ileri sürülen tazminat istekleri, bu hakkın doğumunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl ve her halde zararı doğuran olaydan itibaren beş yıl geçmekle düşer.” hükmü bulunmaktadır…Dava 16.05.2005 tarihinde açıldığına ve davalı süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğuna, davacı da zararı azil ile öğrendiğini bildirdiğine göre bir yıllık zamanaşımı süresinden sonra dava açılması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.” Yrg. 13. HD 10.06.2008 E. 2008/366 K. 2008/8103 (https://mevzuat.sinerjias.com.tr/. ET 02.07.2024). 152 “...Dava, vekilin özen ve sadakatle iş görme ve hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranması ve müvekkili olan davacı adına vekaleten yapmış olduğu tahsilatın ödenmeyerek zarara uğraması nedeniyle açılan alacak istemine ilişkindir… Tazminat talebinin dışında, somut olayda olduğu gibi avukatın vekaleten tahsil ettiği parayı iade etmemesi nedeniyle açılan bir alacak davasında ise Avukatlık Kanunu’nun 40. maddesi değil, vekalet sözleşmesine ilişkin zamanaşımını düzenleyen TBK’nın 147/5… maddesi hükmü uygulanmalıdır.” Yrg. 3. HD E. 2021/3934 K. 2021/8014 T. 7.9.2021 (https://www.kazanci.com/. ET 16.01.2024); Bkz. aynı yönde Yrg. 13 HD 10.03.2020 E. 2019/1149 K. 2020/3113 (https://mevzuat.sinerjias.com.tr/. ET 02.07.2024).
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1