Türkiye Barolar Birliği Dergisi 175.Sayı

353 TBB Dergisi 2024 (175) Emre CUMALIOĞLU - Yasemin KALKANCI - Sena ÖBEK tahsil edilememesi riskini de avukat taşımayacaktır. Bu konuda verdiğimiz örneklerin konuyu yeterince açıkladığını düşünüyoruz (bkz. II-B-3-a “Hapis Hakkının “Orantılı” Kullanılması Meselesi”). Taşınırlar üzerinde orantılı hapis hakkının kullanılabilmesi için taşınırın bölünebilir olması gerekir aksi takdirde alacağın tamamı ödenene kadar taşınırın bütünü üzerinde hapis hakkı kullanılabilmelidir. Hapis hakkının kapsamındaki orantılı ücret alacağına muaccel masraf alacakları da eklenir. İcra takibi söz konusu olduğunda aciz belgesi alınmasından itibaren avukatın ücret alacağının tamamı muaccel hale geleceğinden müvekkil bakiye sözleşmesel vekalet ücretinin tamamını ödemekle yükümlü olur. Av. K. m. 166/I’deki “elinde tutabilir” ifadesinin taşınır mal ve diğer kıymetler bakımından avukata paraya çevirme yetkisi vermediği ifade edilmektedir. Böyle bir sonucu hükmün amacıyla bağdaştırmak mümkün değildir. Müvekkil adına edinilen taşınırı uzun süre muhafaza etmek, o malın ekonomiye kazandırılmasını önleyeceği gibi, bakım masrafları avukat bakımından önemli bir külfet oluşturabilecektir. Bu durumun müvekkile de bir faydası olmadığı aşikardır. Devlet’e vatandaşın malını paraya çevirme hakkı tanınırken, açık bir yasa hükmü olmamasına ve TMK m. 953/I paraya çevirme hakkını açıkça tanımasına rağmen avukatlığın etik kuralları ve kamu görevi niteliği ileri sürülerek avukatın bu yetkiden yoksun bırakılması temelsizdir. Aksi fikir madde gerekçesinde de belirtilen159 hapis hakkının teminat fonksiyonunu etkisiz hale getirmektedir. Av. K.’daki hapis hakkı vekillik görevi üstlenen avukat tarafından kullanılabilir, yalnızca danışmanlık yapan avukat müvekkili adına işlem yapmadığı sürece bu hakkı fiilen kullanamaz. Avukatın hapis hakkı bakımından “alacağı ile bağlantılı olma” koşulu (TMK m. 950/I) vekalet ilişkisinin bütünlüğü (örneğin bir dosyadan azledilen avukatın, diğer dosyalardaki görevinin de son bulması) dikkate alınarak geniş yorumlanmalıdır. Tarafların iradelerinden, örneğin aralarındaki ibra sözleşmesinden açıkça anlaşılmadığı sürece başka bir davanın sonucu elde edilen taşınır üzerinde diğer dava nedeniyle ücret alacağı bulunan avukata hapis hakkı tanınmalıdır. Para bakımından takas 159 Bkz. yukarıda dn.8

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1