Türkiye Barolar Birliği Dergisi 175.Sayı

424 Grevin Ertelenmesi GİRİŞ Bir iş mücadelesi aracı olan grev hakkı, sendika hakkının ayrılmaz parçasıdır. Bu sebeple Anayasa tarafından sosyal ve ekonomik bir hak olarak güvence altına alınmıştır. Grevin amacı toplu iş uyuşmazlığı esnasında işvereni baskı altına almak olsa da bazı durumlarda grev sebebiyle toplumun uğradığı zarar, işçilerin sağladığı menfaatin yanında ölçüsüz kalır. Bu durum grev yasakları ve grev ertelemesi kurumlarının doğmasına sebep olmuştur. İdarenin grev hakkına bir müdahale aracı olan grev ertelemesi, temelini Anayasa’dan alan ve uzun süredir hukukumuzda olan bir kurumdur. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu uyarınca karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt, genel sağlığı veya millî güvenliği bozucu nitelikte ise Cumhurbaşkanı bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir. Grev ertelemesi, grev yasaklarından farklı olarak her türlü iş ve iş yerinde uygulanabilir. Bu çalışmamızda öncelikle grev kavramı, kanuni grev- kanun dışı grev ayrımı ve koşulları ele alınacaktır. Ardından grev ertelemesi kararının verilme sebepleri, hukuki niteliği ve koşulları incelenecektir. Son olarak grev ertelemesi kararının ardından işleyecek prosedür ve bu idari işleme karşı başvurulabilecek hukuki çarelere değinilecektir. I. GREV A. Kavram Grev 19. yüzyılda dünyanın hemen hemen her yerinde yasaklanmış bir faaliyet iken 20. yüzyılda uzun mücadeleler sonucunda bir hak ve özgürlük olarak kabul edilmiştir.1 Günümüzde grev hakkı sendika hakkı ile bir bütündür ve grev hakkı olmaksızın gerçek anlamda bir müzakere sürecinden bahsedilemez.2 1 Muhammed Seyyid Yelek, “Türkiye’de Grev Hakkını Düzenleyen Kuralların ILO Normları ile Uyumu”, Sosyal ve Beşerî Bilimler Araştırmaları Dergisi, Muğla 2023, C. 24, S. 53, s. 89. 2 Seracettin Göktaş/Gökhan Yılmaz, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Şerhi, Seçkin Yayınları, Ankara 2024, s. 1012-1013.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1