Türkiye Barolar Birliği Dergisi 175.Sayı

40 Geçmişten Günümüze Ölüm Cezası, İnfaz Yöntemleri ve Ölüm Koridoru Olgusu masına giden süreci kısaca ele alacak olursak, 1990’lı yılların sonu ve 2000’li yılların başındaki demokratikleşme ve AB uyum süreçlerinin Türkiye’de ölüm cezasının kaldırılması sürecinde oldukça etkili olmuştur. Türkiye, ölüm cezasıyla ilgili, ilk olarak Avrupa Konseyi’nin hazırlayıp imzaya açtığı Ek Protokollerden önce 6 No’lu Protokol’ü 26.3.2003 tarih ve 4913 sayılı Kanun’u imzalayarak ve ardından 13 No’lu Prokol’ü 6.10.2005 tarih ve 5409 sayılı Kanun’u imzalayıp yürürlüğe koyarak tüm koşullarda ölüm cezasını kaldırmıştır.152 Bunlara uyumlu olarak da 2001 ve 2004 Anayasa değişikliklerinde Anayasa’nın 17 ve 38. maddelerinde değişikliklere giderek bu gelişmelere ayak uydurulmuştur. Türkiye’nin gündeminde ölüm cezasının geri getirilmesine dair tartışmalar zaman zaman gündeme gelmektedir.153 Bu tartışmalar özellikle toplumsal infial yaratan olaylar sonrasında alevlenmektedir. Belirtilmesi gerekir ki, her şeyden önce, AİHS m. 15’e dayalı bir “yükümlülükleri askıya alma” beyanı, savaş sırasında işlenen fiiller hariç olmak üzere, yaşama hakkını kapsamayacaktır.154 Bu bakımdan, OHAL veya sıkıyönetim ilanı gibi durumlarda dahi ölüm cezası yasağının 152 Tezcan/Erdem/Sancakdar/Önok, İnsan Hakları El Kitabı, s. 109-110. 153 Örneğin, 2017 yılında Cumhurbaşkanı ölüm cezasıyla ilgili şu ifadeleri kullanmıştır: “Parlamentoya bu talep gelir, Parlamento kabul eder veya etmez. Ederse bununla ilgili adımlar atılır ama etmezse o zaman da söyleyecek hiçbir şeyimiz yok. Burada bir gerçeğini vurgulayalım. Bakını şu anda biz 53 senedir Avrupa Birliği’nin kapısındayız. Biz idam cezasını kaldırdık da ne değişti”. Bkz. BBC News Türkçe, Erdoğan: İdam Cezasını Kaldırdık da Ne Değişti? (2017), https:// www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-36890707, (E.T. 23.4.2024); 2019 yılında, “önüme gelirse imzalarım” diyerek insan hakları ve Avrupa Birliği gerekçeleriyle ölüm cezasının kaldırılmasını bir kez daha eleştirmiştir. Kadın cinayetlerine ilişkin ise “benim gölüm idamdan yana” diyerek kadın cinayetleri için ölüm cezasının getirilmesinden yana olduğunu belirtmiştir. Bkz. BBZ News Türkçe, İdam Cezası Tartışmaları: Siyasi Partiler Ne diyor, (2019), https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-49521681, (E.T. 24.4.2024). 2021 yılında bir siyasi parti lideri, “idam cezasının hukuk mevzuatımıza tekrar alınması, iğrenç ve ilkel suçların işlenmesini caydırabilecektir” diyerek ölüm cezasının geri getirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bkz. Independent Türkçe, Devlet Bahçeli: İdam Cezasının Hukuk Mevzuatımıza Tekrar Alınması, İğrenç ve İlkel Suçların İşlenmesini Caydırabilecektir, (2021), https://www.indyturk.com/node/237421/siyaset/devlet-bah%C3%A7eliidam-cezas%C4%B1n%C4%B1n-hukuk-mevzuat%C4%B1m%C4%B1za-tekraral%C4%B1nmas%C4%B1-i%C4%9Fren%C3%A7-ve-ilkel, (E.T. 24.4.2024). 154 Tezcan/Erdem/Sancakdar/Önok, İnsan Hakları El Kitabı, s. 109-110, 905 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1