Türkiye Barolar Birliği Dergisi 175.Sayı

73 TBB Dergisi 2024 (175) Ayşegül POLAT olduğu gibi, yeni kanunda da, kendine yer bulan haksız tahrik düzenlemesinde bir yenilik yapılarak haksız fiil kavramı kullanılmış ve böylece hükmün töre cinayetlerinde uygulanmasının önüne geçilmeye çalışılmıştır.151 Zira namus ve töre cinayetlerinde haksız tahrik indiriminin yapılması bir nevi failin ödüllendirilmesi anlamı taşıyacağından buna ilişkin suçların artmasına sebebiyet verebilecektir.152 Her dönem tartışılan konulardan biri olan kürtaj meselesi, ceza hukukuna da konu teşkil etmektedir. Devlet politikalarına göre şekillenen kürtaj sorunu dönem farklı uygulamalar ile karşımıza çıkmaktadır. Kürtaj, Cumhuriyet’in ilk yıllarında nüfus artırım politikası çerçevesinde yasaklanırken nüfus planlamasını sağlamak için yürürlüğü giren Nüfus Planlaması Hakkında Kanun ile birlikte sınırlı şartlarda da olsa kürtajın yapılabileceği hüküm altına alınmıştır. Belirtmek gerekir ki kürtaj 1983 yılına kadar bir hak olmaktan ziyade zorunluluk hallerinde başvurulacak bir yol olarak öngörülmüştür.153 765 sayılı TCK’nın 468 vd. maddelerinde yer alan çocuk düşürtme suçu 5237 sayılı TCK’da da yer almış olup, önceki kanundan farkı olarak suç sonucu hamile kalan kadının durumu ayrıca hüküm altına alınmıştır. Belirtmek gerekir ki, kürtajın yasaklanması154 hem kadın bedeninin denetlenmek istenmesi hem de soyun devamlılığında karar mekanizmasının erkeğin denetiminde tutulmak istenmesiyle yakından alakalıdır.155 Vücut bütünlüklerini ve sağlıklarını, beslenme alışkanlıklarını, 151 Yalçın, s.229 152 Devrim Aydın, “Yeni Türk Ceza Hukuku’nda Haksız Tahrik”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Ankara 2004, C.54, S.1, S.245 153 Yalçın, s.248 154 Amerika’da kürtajı suç sayan düzenlemeye karşı açılan Roe v Wade davasında 1973 yılında verilen karar ile kadınların kürtaj hakkı yeniden düzenlenmiş ve kürtaj yasal hale getirilmişti. Bu karar sonrasında kadınlara gebeliğin ilk üç ayı için koşulsuz kürtaj hakkı tanınmıştır. 1992 yılında Planned Parenthood v Casey davası ile birlikte Yüksek Mahkeme, kadınlara gereksiz yük yüklenemeyeceği gerekçesi ile kürtaj süresini 24 haftaya çıkarmıştır. 30 Eylül 2024 tarihinde yürürlüğü giren yasa ile kadınların kürtaj hakkına ilişkin geri adım atılarak ancak altı haftaya kadar olan gebeliklerde kürtajın yasal olacağı hüküm altına alınmıştır. Bugün gelinen noktada; kadın bedeni üzerinde hakimiyet kurma arzusunun, farklı bölgelerde fakat benzer zihniyetle yeniden inşa edilmeye çalışıldığına tanıklık etmekteyiz. 155 Evrim Durmaz, “Kadın Bedeninin Denetlenmesi Bağlamında Kürtaj Tartışmalarının Tarihi”, İçinde, (ed.) Zeynep Özlem Üskül Engin, Dolunay Çörek, Göktürk Öcal, Toplumsal Cinsiyet ve Hukuk, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, 2021, s.219

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1