96 Silahlı Terör Örgütü Üyeliği Suçu Özelinde Bir Tartışma: Suçüstü Hali Yargı Mensuplarına Tanınan Özel Usuli Güvencelerin İstisnası Olabilir mi? B. Turan ve Diğerleri Türkiye Başvurusu 1. Başvuru Konusu İddialar Başvuran yargı mensupları 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2575 sayılı Danıştay Kanunu ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na tabi olan yargı mensuplarıdır. Başvurucular darbe girişimi sonrasında anılan kanunlarda belirtilen özel usûli güvencelere aykırı olarak haklarında suçüstü işlemi uygulandığı ve bu işlemi takiben yakalandıklarını ve tutuklandıkları ifade ederek İHAS m. 5’te yer alan özgürlük ve güvenlik haklarının ihlal edildiğini savunmuşlardır. Başvurucular ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü hallerinde hazırlık ve ön soruşturmanın genel hukuk hükümlerine göre yürütüleceğini kabul etmekle birlikte tutukluluklarına sebep olarak gösterilen suçüstü haline itiraz etmişlerdir. Başvurucular silahlı terör örgütü üyeliği suçunun kesintisiz suç niteliğinde olmasında tereddüt bulunmadığını ama kendilerine suçüstü yapılmasına gerekçe gösterilen bağlantının oldukça zayıf ve zorlama olduğunu beyan ederek hak ihlali iddialarını gündeme getirdikleri görülmektedir. 2. Davalı Hükûmetin Savunması Hükûmet somut davalarda başvuranların aleyhine yürütülen soruşturmaların ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren TCK’nın 314’üncü maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca silahlı terör örgütüne üyelik şüphesiyle açıldığını, başvuruya konu olan soruşturmaların suçüstü hali kapsamında CMK’nın ilgili hükümlerine göre yürütüldüğünü kaydetmiştir. Hükûmet, Yargıtay ve Danıştay üyelerine ilişkin olan 2797 ve 2575 sayılı kanunların ve AYM üyelerine ilişkin olan 6216 sayılı Kanun’un, kişisel suçlar ile resmi sıfatla işlenen suçlar arasında ayrım yapmadığını, ilgili kanunlarda öngörülen özel usûllerin suçüstü hali durumu hariç her iki durumda da geçerli olduğunu kabul etmiştir. Davalı hükümet 2802, 2797 ve 2575 sayılı kanunlarla yargı mensupları ve ayrıca Yargıtay ve Danıştay üyeleri hakkında yürütülen ceza soruşturmalarında belirlenen özel usûle uyulması gerektiği konusunda hemfikir olsa da başvuruya neden olan yakalama ve tutuklama kararlarının darbe girişi sonucunda ortaya çıktığını, silahlı terör örgütü üyeliğinin, kişisel bir suç olduğunu ve resmi görevler ile bağlantılı
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1