Türkiye Barolar Birliği Dergisi 176.Sayı

110 Türk İdari Yargılama Hukukunda Bilirkişi Raporlarının Hukuki Niteliği ve Yargısal Denetimi HMK’nın 284. maddesi uyarınca bilirkişi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu [TCK] anlamında kamu görevlisidir. Ancak, mahkemece bilirkişi olarak belirlenen kişiler salt bu görevlendirme sebebiyle idare hukuku anlamında kamu görevlisi haline gelmezler.8 Bilirkişilere karşı veya bilirkişilik faaliyetinin icrası sırasında işlenen suçlar TCK anlamında kamu görevlisine karşı yahut kamu görevlisi tarafından işlenmiş addedilir.9 Her ne kadar idare hukuku anlamında kamu görevlisi olmadıkları kabul edilse de bilirkişiler hakkında ayrı bir disiplin sorumluluğu rejimi uygulanmaktadır.10 Bu çalışmada idari yargılama hukukunda bilirkişi raporlarının tabi olduğu hukuk ile yargısal denetimi incelenecek olup, esasında monografik bir esere konu olabilecek bilirkişilik müessesesi bütün olarak ele alınmamaktadır. Yine bilirkişilerin hakları, yetkileri ve ücretleri gibi konular çalışmanın kapsamı dışında tutulmuş; bu hususlara bilirkişi raporlarının oluşumunu ve içeriğini etkilediği ölçüde yer verilmiştir. Çalışmada esas olarak bilirkişi raporları ile bunların sonuç ve etkileri değerlendirme konusu yapılmıştır. Öte yandan, bilirkişinin ve bilirkişi raporlarının medeni yargılama hukukundaki rolü öğretide çokça tartışılmış; yargı kararlarına konu olmuştur. Gerek İYUK madde 31’in HMK’ya yaptığı atıf ve gerek idari yargılama hukukuna kıyas yoluyla ışık tutması adına çalışma içerisinde yer yer medeni yargılama hukuku öğretisi ve içtihadı da değerlendirme konusu yapılacaktır. 8 Bilirkişinin kamu görevlisi olarak nitelendirilmesine yönelik görüş için bkz. Süha Tanrıver, “Bilirkişinin Sorumluluğu”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, S. 56, 2005, s. 147. 9 Özdemir, s. 433. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 276. maddesine göre, yargı mercileri veya suçtan dolayı kanunen soruşturma yapmak veya yemin altında tanık dinlemek yetkisine sahip bulunan kişi veya kurul tarafından görevlendirilen bilirkişinin gerçeğe aykırı mütalaada bulunması halinde hapis cezasına hükmolunur. Ayrıca, bilirkişi raporunun kasten gerçeğe aykırı şekilde düzenlendiğinin ceza mahkemesince kabul edilerek kesinleşmesi ihtimalinde, bu durum yargılamanın sebebi teşkil etmektedir. (Çağla Tansuğ, İdari Yargılama Hukukunda Yargılamanın Yenilenmesi, Beta Yayıncılık, İstanbul, 2016, s. 53.) 10 Hüseyin Melih Çakır, Bilirkişinin Disiplin Sorumluluğu, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul, 2019.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1