3 TBB Dergisi 2025 (176) Mehmet Emin ÇAĞIRAN GİRİŞ İsrail’in 7 Ekim 2023’te Gazze’de başlattığı askeri operasyonlar yaklaşık sekiz aydır hız kesmeden devam etmektedir. Buna paralel olarak çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan can kayıpları ve yaralanmaların sayısı giderek artmaktadır. Hâlihazırda Gazze halkının tamamına yakını bombalarla yıkılan evlerini, altyapısı tahrip edilen, su, elektrik ve yiyecek tedarikinin tamamen durduğu, sağlık hizmetlerinin verilemez olduğu şehirlerini terk edip bölgenin güneyinde İsrailli yetkililerce güvenli ilan edilen Refah ve çevresinde toplanmış durumdadır. Birleşmiş Milletler (BM) ve Dünya Sağlık Örgütü yetkililerinin açıklamalarına göre bu insanlar en temel hayati ihtiyaçlarını karşılayacak imkânlardan mahrumdur.1 Gazze’nin giriş-çıkış noktalarını denetim altında tutan İsrail’in dışarıdan gelen insani yardımları engelleyici, en azından zorlaştırıcı bir tutum içerisinde olması durumu daha da kötüleştirmektedir. BM Genel Sekreteri durumu “Dünyada bir cehennem varsa orası Gazze’dir” sözleriyle ifade etmektedir.2 Aynı zamanda uluslararası hukukun açık bir ihlalini oluşturan bu insanlık dramına karşı “insanlığa tarif olunmaz acılar getiren savaş felaketinden gelecek kuşakları korumak, temel insan haklarına, insan kişiliğinin haysiyet ve değerine, erkeklerle kadınların ve büyük uluslarla küçük ulusların hak eşitliğine olan inancımızı yeniden ilan etmek, adaletin korunması ve andlaşmalarla uluslararası hukukun diğer kaynaklarından doğan yükümlülüklere saygı gösterilmesi için gerekli şartları yaratmak ve daha geniş bir hürriyet içinde daha iyi yaşama şartları sağlamak” için kurulan BM hiçbir zorlayıcı tedbir almamıştır. Keza bütün İslam ülkelerinin üyesi olduğu İslam İşbirliği Örgütü veya bütün Arap devletlerini çatısı altından toplayan Arap Devletleri Ligi gibi bölgesel örgütlerin tepkileri de protestolardan öte geçmemiştir. Siyasi çözüm teşebbüsleri akim kalırken bütün dünyayı ilgilendiren bu meselede uluslararası ilişkiler pratiğinde görmeye alışık olmadığımız şekilde kazai çözüm arayışları ön plana çıkmıştır. Güney Afrika’nın müracaatıyla Uluslararası Adalet Divanı (UAD veya Divan) önünde İsrail’e karşı bir yargı süreci başlatılmıştır.3 1 Bu konuda geniş ve sürekli güncellenen bilgi için BM İnsani Yardım İşleri Koordinasyon Ofisi internet sitesine bakılabilir (https://www.unocha.org/occupiedpalestinian-territory). 2 General Assembly Plenary, GA/12325, 20 May 2021. 3 Güney Afrika dava dilekçesini Divan’a 29 Aralık 2023 tarihinde vermiştir. Güney Afrika v. İsrail Davası ve makalemizde atıfta bulunulan diğer UAD kararlarıyla
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1