Türkiye Barolar Birliği Dergisi 176.Sayı

129 TBB Dergisi 2025 (176) Cihan YÜZBAŞIOĞLU rultusunda bilirkişinin sorumluluğunda HMK hükümleri uygulanmaktadır.101 HMK’nın 285. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bilirkişinin kasten veya ağır ihmal suretiyle düzenlemiş olduğu gerçeğe aykırı raporun mahkemece hükme esas alınması sebebiyle ilgililerin zarar görmesi durumunda, Devlet’e karşı tazminat davası açılması mümkündür. Hafif ihmal oluşturacak haller bilirkişilerin sorumluluğunun kapsamı dışındadır. Öte yandan, sorumluluğun doğabilmesi için, bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması koşulu öngörülmüştür. HMK’nın 285. maddesi uyarınca, Devlet ödediği tazminatı sorumlu bilirkişiye bir yıl içerisinde rücu eder.102 HMK’nın 286. maddesine göre rücu, tazminat davasını kararı bağlamış mahkeme önünde dava açılarak gerçekleştirilmektedir. İdari yargıda yürütülen bilirkişilik faaliyetinden doğan sorumluluğa yönelik tazminat davasının hangi mahkeme önünde dava konusu edileceği ayrı bir tartışma konusudur. Şöyle ki, adli yargı içerisinde gerçekleştirilen bilirkişilik faaliyetinden doğan sorumluluğa yönelik tazminat davalarının adli yargıda çözümlenmesi esası benimsenmiştir. Tazminat davası bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından karara bağlanır. Öğretide bir görüş, İYUK’un 31. maddesinde HMK’ya yapılan atfı lafzen uygulamak suretiyle idari yargıda yürütülen bilirkişilik faaliyetlerinden doğan sorumluluk bakımından tazminat davalarının bölge adliye mahkemesi ya da Yargıtay önünde açılması gerektiğini kabul etmektedir.103 Kanaatimizce daha isabetli olan ve İYUK madde 31 hükmünde yapılan atıfların idari yargılama usulüne uygun şekilde yorumlanması gerektiğini savunan diğer görüş ise, bu davaların idari yargı içerisinde, yani bölge idare mahkemesi yahut Danıştay önünde tam yargı davası olarak açılması gerektiğini savunmaktadır.104 3. Bilirkişilik Faaliyetinin Tabi Olduğu Usul Bilirkişilik faaliyetinin tabi olduğu usule yönelik olarak İYUK’ta açık bir düzenleme bulunmamakta olup HMK hükümleri uygulanır. 101 Aslan vd., s. 387; Yasin, s. 131. 102 Devlet’in rücu edip etmeme hususunda takdir yetkisinin bulunmamakta olup, rücu zorunludur. (Candan, s. 860.) 103 Candan, s. 860; Aslan vd., s. 387. 104 Yasin, s. 132-133.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1