137 TBB Dergisi 2025 (176) Cihan YÜZBAŞIOĞLU Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesi, tam yargı davalarında, İYUK’un 16. maddesinde düzenlenen miktar artırımı müessesesiyle de ilişkilidir. Tam yargı davalarının tarafları çoğu zaman tazminat ödenmesinin koşulu olan, idarenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığını, kusurun ağırlığı ile idareye ne ölçüde atfedilebilir olduğu gibi hususları bilirkişi raporu üzerine öğrenebilmektedir. Diğer yandan, davacının gerçek zararı ile ödenecek olan tazminat miktarı da çoğu zaman mahkemece görevlendirilen hesap bilirkişileri tarafından tespit edilmektedir. Davacının gerek açmış olduğu davanın haklılığını ve gerek gerçek zararını öğrenmesi halinde miktar artırımı yapması mümkün olacaktır. Miktar artırımı imkanının etkili ve doğru kullanımı adına bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesi zorunlu olup aksi durum hak kayıplarına sebep olabilecektir.145 Danıştay da bilirkişi raporunun taraflara tebliği ile miktar artırımı hakkının kullanılabilmesi arsındaki yakın ilişkiyi açıkça ortaya koymuştur.146 Buna karşılık, idari yargıda dava açılmadan önce delil tespiti faaliyetleri kapsamında adli yargı mercileri eliyle alınan bilirkişi raporları, adli yargı sürecinde kesinleştiğinden, idari yargı mercileri tarafından bu raporların tekrar tebliğ edilmesi gerekmemektedir.147 Danıştay söz konusu raporların uyuşmazlığın çözümü için gerekli teknik bilgi ve içeriğe sahip olması durumunda hükme esas alınması gerektiğini kabul etmektedir.148 Bilirkişi raporunun duruşmalı görülen davalarda duruşmanın yapılmasından önce, duruşmasız görülen davalarda ise karar aşamasına geçilmeden önce taraflara tebliğ edilmesi gerekir.149 Ayrıca, İYUK madde 31 hükmünün atıf yapmış olduğu HMK’nin 68. maddesinin 145 Aynı yöndeki görüş için bkz. Özdemir, s. 513. 146 Danıştay 5. Dairesi, T. 20.10.2015, E. 2015/4089, K. 2015/8104, www.legalbank.net (Erişim: 25.10.2024). 147 Danıştay 9. Dairesi, T. 06.11.2014, E. 2014/6279, K. 2014/7222, www.kazanci.com. tr (Erişim: 16.10.2024). 148 Danıştay 10. Dairesi, T. 21.03.2016, E. 2015/1604, K. 2016/1577, www.legalbank. net (Erişim: 18.10.2024). Buna karşılık, söz konusu raporların değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda mahkemenin takdir yetkisinin bulunduğunun kabul edildiği aksi yönde Danıştay kararları da bulunmaktadır. (Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu, T. 16.05.2012, E. 2010/595, K. 2012/194, www.kazanci.com.tr (Erişim: 18.10.2024).) 149 Yıldırım/Üstün, s. 514. Bu yöndeki karar için bkz. Danıştay 7. Dairesi, T. 26.11.1985, E. 1985/1784, K. 1985/2827, Danıştay Dergisi, S. 62-63, s. 314.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1