Türkiye Barolar Birliği Dergisi 176.Sayı

139 TBB Dergisi 2025 (176) Cihan YÜZBAŞIOĞLU Belirtmek gerekir ki dosyanın bilirkişiye gönderilmesi durumunda, mahkemenin bilirkişi raporunu dikkate alması ve değerlendirmesi zorunludur. Başka bir deyişle, söz konusu rapor hiç yokmuşçasına hüküm kurulması mümkün değildir.156 Bilirkişinin görüşüne başvurulmuş olmasına rağmen rapor irdelenmeden hüküm kurulması kararın güvenilirliğini sarsar.157 Bilirkişi raporlarının içerik itibarıyla dikkate alınması idari yargı hâkimi bakımından zorunlu olsa da mahkemenin gerekçesini ortaya koymak koşuluyla bilirkişi raporunun aksi yönde hüküm kurması mümkündür.158 Bu durum hâkimin kendisini bilirkişinin yerine koyması anlamına gelmemektedir.159 Danıştay bir kararında, “Mahkeme156 Aynı yönde görüş için bkz. Candan, s. 861. 157 Kayılıoğlu, s. 148; Özdemir, s. 542. 158 Anayasa Mahkemesi, T. 03.06.2021, E. 2021/8, K. 2021/40; Anayasa Mahkemesi, A.D. Başvurusu, T. 09.01.2019, B.No: 2015/10393; Anayasa Mahkemesi Anayasa Mahkemesi, Tam Petrol Ürünleri Alım Satım LTD Şti Başvurusu, T. 10.06.2015, B.No: 2013/2131, www.anayasa.gov.tr (Erişim: 22.10.2024). Bu yöndeki Danıştay kararları için bkz. Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu, T. 23.10.1998, E. 1997/66, K. 1998/307, www.kazanci.com.tr (Erişim: 13.10.2024); Danıştay 9. Dairesi, T. 11.02.1998, E. 1997/3926, K. 1998/452, Danıştay Dergisi, S. 97, s. 640; Danıştay 6. Dairesi, T. 30.01.1992, E. 1990/1311, K. 1992/393, www.kazanci.com. tr (Erişim: 28.09.2024). Bu yöndeki başka kararlar için bkz. Danıştay 7. Dairesi, T. 11.11.1985, E. 1985/1443, K. 1985/2487, Danıştay Dergisi, S. 62-63, s. 317; Danıştay 7. Dairesi, T. 20.11.1984, E. 1984/61, K. 1984/1778, Danıştay Dergisi, S. 5859, s. 228. Hâkimin, bilirkişinin incelediği konu ile ilgili bilgisinin raporun içerik yönünden değerlendirilmesi bakımından yeterli olmadığına, bu ihtimalde ancak dosyanın yeni bir bilirkişiye gönderilmesi ve aksi yönde görüş alınması durumunda hâkimin içerik bakımından aksi yönde karar verebileceğine ilişkin görüş için bkz. Filiz Berberoğlu Yenipınar, İdare ve Vergi Mahkemelerinde Bilirkişilik, Seçkin Yayınları, Ankara, 2017, s. 25; Kayılıoğlu, s. 150. Öğretide Kuru ise böyle bir zorunluluk bulunmadığını ortaya koymuş, hâkimin yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırmadan, bilirkişi raporunun aksine de karar verebileceğini ileri sürmüştür. (Kuru, s. 2780 vd.) 159 Yasin, s. 127; Kuru, s. 2781. Danıştay 10. Dairesi, T. 09.02.2005, E. 2002/3573, K. 2005/367, www.kazanci.com.tr (Erişim: 13.10.2024); Danıştay 7. Dairesi, T. 20.11.1984, E. 1984/61, K. 1984/1778, Danıştay Dergisi, S. 58-59, s. 228. Aksi yöndeki Yargıtay kararı için bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, T. 24.12.2008, E. 2008/4-734, K. 2008/766, www.kazanci.com.tr (Erişim: 19.10.2024). Öğretide Deryal, hâkimin genel kültürü ve matematik bilgisi ile düzeltebileceği düzeyde hesap hataları varsa, bunları düzelterek, diğer açılardan yeterli gördüğü bu raporu hükme esas almasının; ek rapor veya yeniden bilirkişi incelemesi yaptırma yoluna gitmemesinin mümkün olduğunu ileri sürmüştür. (Deryal, “Ek Rapor”, s. 26)

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1