Türkiye Barolar Birliği Dergisi 176.Sayı

8 Soykırım Sözleşmesinin Gazze’de Uygulanması Davasında Uluslararası Adalet Divanı’nın İlave İhtiyati Tedbir Kararı bulunma hakkı ortaya çıkarıyorsa, ilk talebi üzerine tedbir kararı alınmış tarafa da benzer durumda aynı hakkın tanınması tabiidir. Nitekim Divan geçmişte Bosna-Hersek v. Sırbistan ve Karadağ Davasında tarafların ilave ihtiyati tedbir talebiyle ilgili verdiği kararda hukuki dayanak olarak İç Tüzüğün 76. maddesi yanında madde 75, § 3’ü de anmıştır.14 Divan kararlarında terminolojik kesinlik yerine değişiklik veya ilave tedbirler için gerekli şartların araştırılması üzerine odaklanmaktadır. Divan’a göre yeni tedbirler için İç Tüzüğe göre sırasıyla “durumda değişiklik” ve “değişikliğin yeni tedbirler alınmasını gerekli kılması” şartlarının gerçekleşmesi lazımdır. Nitekim Divan Güney Afrika’nın 10 Mayıs tarihli değişiklik ve ilave tedbir talebinin sorgulanmasına buradan başlamıştır: “Divan öncelikle, tarafların şu andaki durumla ilgili olarak verdiği bilgileri dikkate alarak, 28 Mart 2024 tarihli kararında belirtilen kararın alınmasını gerektiren durumun o tarihten bu yana değiştiği sonucuna varmak için bir sebep olup olmadığını tespit etmelidir. Şayet Divan önceki kararın verilmesinden bu yana durumda bir değişiklik olduğunu tespit ederse, bundan sonra böyle bir değişikliğin önceki ihtiyati tedbir kararında değişiklik yapılmasını gerektirip gerektirmediğini ele alacaktır. Bu tür bir değişiklik ancak Divan Statüsü’nün 41. maddesinde belirtilen genel şartların bu davada da karşılanması durumunda uygun olacaktır.”15 Divan Gazze’deki son gelişmeler ve fiili durumla ilgili yaptığı değerlendirmede Gazze topraklarının dörtte üçünden daha fazlasının üzerinde yaşayan nüfusun İsrail’in tahliye kararıyla Refah bölgesine sığındığını, İsrail’in Mayıs 2024 başında Refah’a yönelik karadan askeri operasyon kararı sonrası bu kez Refah ve çevresindeki hedef bölgelerde bulunan Filistinlilerin kendisinin tespit ettiği alanlara (AlMawasi ve Khan Younis) gitmesini istediğini, Divan’ın karar verdiği tarih itibariyle BM raporlarında göre 800 bin kişinin bu alanlara sığındığını, daha önce birkaç defa bulunduğu yeri terk etmek zorunda kalan ve çok güç şartlarda hayatta kalmaya çalışan çoğu kadın ve çocuk bu nüfusun altyapı, su, temel sağlık hizmetleri bakımından son derece yetersiz olan anılan bölgelerde hayati risk altında olduklarını, devam 14 Application of the Convention on the Prevention and Punishment of the Crime of Genocide (Bosnia and Herzegovina v. Yugoslavia (Serbia and Montenegro)), Provisional Measures, Order of 13 September 1993, I.C.J. Reports 1993, § 22. 15 Order 24 May, § 21.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1