183 TBB Dergisi 2025 (176) Gamze OFLAZ KÖKSAL sızlığı şu şekilde ifade edilmiştir: “Yukarıda yazılı disiplin kovuşturmasının yapılmış olması, fiilin genel hükümler kapsamına girmesi halinde, sanık hakkında ayrıca ceza kovuşturması açılmasına engel teşkil etmez.” Ayrıca 131.maddesinde de “Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkûm olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz” şeklindeki düzenleme ile disiplin soruşturmasının bağımsızlığı kabul edilmiştir.101 Disiplin hukuku ile ceza hukukunun birbirinden farklı olduğu Danıştay tarafından da vurgulanan bir ilkedir: “…ceza mahkemesince delillerin taktiri ve suçun unsurları yönünden değerlendirmede uyulacak ilke ve kurallar, disiplin hukuku açısından uygulanan kurallardan farklı olup…”102 İdarenin disiplin yaptırımı uygulamadığı hallerde ceza mahkemesince ceza verilmesi mümkün olduğu gibi, ceza mahkemesince ceza tayin edilmediği halde idarece disiplin yaptırımı uygulanması da mümkün olabilir.103 Dolayısıyla, ceza kovuşturması ile disiplin soruşturması birbirini etkilemeyeceği belirtilebilir.104 Bununla beraber, disiplin hukuku ile ceza hukukunun bağımsızlığı ilkesi mutlak surette geçerli bir ilke değildir.105 Bazı durumlarda birbirlerini etkilemeleri de söz konusu olmaktadır. Nitekim ceza hukukuna en çok yaklaşan idari yaptırım çeşidinin disiplin cezaları olduğunu belirtmek yanlış olmayacaktır.106 Bu sebeple birbirlerinden etkilenmeleri çok doğal ve kaçınılmazdır. Bu kapsamda belirtilebilecek ilk husus, disiplin soruşturması kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerin ceza kovuşturmasında delil olarak kullanılabilmesidir. Yine yukarıda ele alınan, ceza hukukuna ilişkin ilkelerin disiplin hukukunda da çoğunlukla geçerli olması durumu her iki hukukun birbiri ile olan etkileşimini göstermektedir. 107 101 Akyılmaz/Sezginer/Kaya, s.723. 102 Danıştay 12.Daire, E: 2012/8902, K: 2014/6069, T: 01.10.2014. 103 Gözler, s.773-774. 104 Hakeri, s.47. 105 Çağlayan, s.527; Akyılmaz/Sezginer/Kaya, s.723. 106 Yıldırım/Yasin/Karan vd., s.395. 107 Duman, s.28-29.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1