190 Ceza Kovuşturmasının Disiplin Soruşturmasına Etkisi varlığı halinde disiplin soruşturmasını sonlandırmak için ceza mahkemesi kararının beklenmesi gerektiğini, bunun haksızlıkların ortaya çıkmasının önlenmesi için gerekli olduğunu savunmaktadır.129 İsnat edilen eylemde “sanığın kusurunun olmaması” nedeniyle beraat kararı verilmesi halinde, bu karar da disiplin soruşturmasını etkileyecektir. Bilindiği üzere kusur, suçun oluşabilmesi için gerekli unsurlardan biri olup, bir eylemin işlediği iddia olunan kişiye yüklenebilmesi için eylemin gerçekleştiği sırada o kişide bulunması gereken kişisel özelliktir.130 Kusur unsuru kast ya da taksir olarak karşımıza çıkar. Kast, Türk Ceza Kanunu’nun 21. maddesine göre “… suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.” Taksir ise, “failin öngörülebilir nitelikteki sonucu öngörmemesi” veya “sonucu öngördüğü halde istememesi” şeklinde tanımlanabilir.131 Disiplin suçlarında da kamu görevlisinin kusurunun bulunması gerekir. Kusurun bulunmadığı ceza mahkemesi kararıyla tespit olunmuş ise, disiplin suçu yönünden de kusurunun bulunmadığının ve disiplin cezası verilemeyeceğinin kabulü gerekir. Danıştay nezarethanede bulunan kişiyi avukatı ve ailesiyle görüşmesi için çıkartmak üzere nezarethane kapısını açması üzerine nezarethanede bulunan diğer kişilerin kapıyı itip kamu görevlisini darp ederek yere düşürmeleri ve nezarethanedeki kişilerin bu şekilde kaçmaları şeklinde gerçekleşen olayda verdiği kararında bu hususa değinmiştir: “… bu olay nedeniyle görevi ihmalden yargılanan davacının hırsızlık fiili failinin kaçmasında kastının ya da kusurunun olmadığı gerekçesiyle beraat ettiği, … bu nedenle uyanık davranmamak, görevi savsaklamak veya önlem almamak sonucu şahsın kaçması iddiasının sübuta ermediği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı…”132 Danıştay, “delil yetersizliği” sebebiyle verilen beraat kararlarının disiplin hukukunda bağlayıcı olmadığı görüşüne sahiptir. Bu durumu bir kararında şöyle açıklamaktadır: “Ceza mahkemesince delillerin takdiri ve suçun niteliği yönünden yapılan değerlendirmede uygulanan ilke ve ku129 Oğurlu, “Ne Bis In Idem”, s. 114. 130 İçel, s. 403. 131 İçel, s. 440. 132 Danıştay 12.Daire, E: 2008/1409, K: 2010/5367, T: 01.11.2010. Aktaran; İbrahim Özerdem, “Ceza Mahkemesi Kararlarının Memur Disiplin Hukukuna Etkisi” (Yüksek Lisans), Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013, s.104.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1