Türkiye Barolar Birliği Dergisi 176.Sayı

223 TBB Dergisi 2025 (176) Hüseyin Can AKSOY doğurmayacağını kabul ettiği haller saklıdır. Örneğin, kanunun kira sözleşmesinin kira ilişkisinin devamını çekilmez hâle getiren önemli sebeplerin varlığı durumunda haklı sebeple feshi bakımından yasal fesih bildirim sürelerine uyulmasını şart koymuş olması (TBK m. 331/I ve TBK m. 369/I) bu kuralın istisnası olarak kabul edilmelidir. O halde, kanunda veya sözleşmede aksine hüküm bulunmayan hallerde haklı sebeple feshin “derhal etkili” olacağı, yani etkisini ihbar süresi verilmeksizin, fesih beyanının karşı tarafa varması ile doğurmaya başlayacağı ve bu hakkı kullanan tarafın fesih dönemi ile bağlı olmadığı kabul edilmelidir. C. Karşılıklı Borç Yükleyen Bir Sözleşmeyi Temerrüdün Haklı Sebep Teşkil Etmesi Nedeniyle Feshetmek İsteyen Alacaklının Borçluya Ek Süre (Mehil) Vermesi Gerekir mi? Türk Hukukunda karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde borçlu temerrüdünün sonuçları TBK m. 123-125 hükümleri arasında düzenlenmiştir. TBK m. 125’e göre, tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmede borçlunun temerrüdü halinde alacaklının üç seçimlik hakkı bulunmaktadır: (i) aynen ifa ve gecikme tazminatı; (ii) ifa yerine müspet tazminat veya (iii) sözleşmeden dönerek (ve hâkim görüşe göre) menfi tazminat talep etmek. Bununla birlikte, sürekli edimli sözleşmelerde ifanın zamana yayıldığını dikkate alan kanun koyucu, TBK m. 126’da ifasına başlanmış sürekli edimli sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklının dönme hakkının yerini fesih hakkının alacağını açıkça düzenlemiştir. İster ani edimli sözleşme olsun ister sürekli edimli sözleşme olsun, sözleşme ile bağlı kalmak istemeyen taraf kural olarak TBK m. 123 uyarınca karşı tarafa borcun ifa edilmesi için uygun bir süre vermeli veya bu sürenin verilmesini hâkimden istemelidir. Bunun yegâne istisnası ise TBK m. 124’te sayılan üç halden birisinin varlığıdır. Bu bağlamda, “Borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa” veya “Borçlunun temerrüdü sonucunda borcun ifası alacaklı için yararsız kalmışsa” ya da “Borcun ifasının, belirli bir zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekleşmemesi üzerine, ifanın artık kabul edilmeyeceği sözleşmeden anlaşılıyorsa” alacaklı ek süre vermeksizin sözleşmeden dönme veya fesih hakkını kullanabilecektir. Peki borçlu

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1