234 Haklı Sebeple Fesih İçin İhtarda Bulunmak, İhbar Süresi Tanımak ve/veya Ek Süre (Mehil) Vermek Gerekir mi? SONUÇ Sürekli borç ilişkilerinin haklı sebeple feshi, Türk Borçlar Kanunu’nun “Genel Hükümler” başlıklı ve kural olarak tüm borç ilişkilerine uygulanan birinci kısmında düzenlenmemiş, kanunun “Özel Borç İlişkileri” kısmında kimi sözleşme tipleri bakımından haklı sebeple fesih hakkı tanıyan düzenlemelere yer verilmiştir. Ancak Türkİsviçre hukuklarında, taraflardan birisi için çekilmez hale gelen tüm sürekli borç ilişkilerinin haklı sebeple feshedilebileceği kabul edilmektedir. Sözleşmenin feshine dayanak teşkil edecek haklı sebep hem somut olayda fesih hakkını kullanmak isteyen taraf açısından sübjektif olarak hem de dürüstlük kuralına göre objektif olarak feshi haklı kılmalıdır. Bununla birlikte, haklı sebebin varlığı bakımından sözleşmenin bir tarafı için sözleşmesel ilişkiye devam etmenin çekilmez hale gelmesi yeterli olup taraflar arasındaki güven ilişkisinin sözleşmeyle bağlı kalmayı beklenemez şekilde yok olması veya derinden sarsılması gerekmez. Haklı sebeple fesihte taraflar arasındaki ilişkinin devamı dürüstlük kuralına göre beklenemez hale geldiğinden, bu hakkı kullanmak isteyen tarafın kural olarak ihbar süresi tanıması gerekmediği gibi bu taraf fesih dönemi ile de bağlı olmaz. Bu bağlamda, kanunda veya sözleşmede aksine hüküm bulunmayan hallerde haklı sebeple feshin “derhal etkili” olacağı, yani etkisini ihbar süresi verilmeksizin, fesih beyanının karşı tarafa varması ile doğurmaya başlayacağı kabul edilmelidir. Taraflar arasındaki güven ilişkisinin onarılamaz şekilde zedelendiği hallerde (mutlak ağırlık) fesih hakkını kullanmak isteyen tarafın karşı tarafa ihtarda bulunması veya ek süre vermesi gerekmez. Zira bu aşamadan sonra borçlu borca uygun davransa dahi taraflar arasındaki ilişkinin kurtarılabilmesi ve devamı mümkün değildir. Bu bağlamda, haklı sebebin borca aykırılıktan kaynaklanıp kaynaklanmaması veya borca aykırılığın türü önem taşımaz. Nisbi ağırlık hallerinde ise haklı sebebe dayanak teşkil edecek borca aykırılığın borçlu temerrüdü olup olmadığı yönünden bir ayrım yapılmalıdır. Borçlu temerrüdü dışında kalan nisbi ağırlık hallerinde haklı sebeple fesih hakkının kullanılması öncesinde borçluya ihtarda
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1