Türkiye Barolar Birliği Dergisi 176.Sayı

271 TBB Dergisi 2025 (176) Elçin AKTAN Faaliyetin yargılama olarak nitelendirilememesi, özellikle kitlekaynaklı uyuşmazlık çözümü faaliyetinde görülen uyuşmazlığa bir hukuk kuralının uygulanmaması sonucunu doğuracak olup, yabancı unsurlu bir uyuşmazlığa uygulanacak yetkili hukukun da tespit edilmemesine158 yol açacaktır. Blokzinciri uyuşmazlık çözüm yöntemlerinde faaliyet esnasında takip edilen bir kurallar bütününün de olmadığı dikkat çekmektedir. Konu çevrimiçi tahkim özelinde değerlendirildiğinde tahkim yerinin belirlenmemiş olması halinde, tahkim usulünün taraflar açsısından159 öngörülebilir olması da mümkün olmayacak olup, verilen kararın da hukuken bir hakem kararı olarak değerlendirilemeyeceği düşünülmektedir.160 Blokzinciri uyuşmazlık çözüm yöntemleri kullanılarak verilen kararın icrasının özellikle tarafların iradesiyle yerine getirilmemesi halinde dijital ortamı aşması gerekebilecektir. Örneğin taraflardan birinin malvarlığına yönelik icra takibinin yapılması gerektiğinde blokzinciri uyuşmazlık çözüm yoluyla verilen kararın devlet mahkemelerinde tenfizinin mümkün olup olmadığına şüpheyle yaklaşılacaktır.161 158 Çevrimiçi tahkim bakımından da kabul edilebileceği üzere tahkim yargılamasında uygulanacak hukukun öncelikle irade muhtariyeti ilkesi bakımından taraflarca seçilebileceği; tarafların seçim yapmaması halinde ad-hoc tahkimde tahkim yerinin milletlerarası özel hukuk kurallarının uygulanacak hukukun tespitinde kullanılacağına dair bkz. Nomer, s. 566. 159 Usule tatbik edilecek kanunun da bir milletlerarası özel hukuk meselesi olduğu, taraflarca seçilmemesi halinde “tahkim usulünün cereyan ettiği yer hukukunun” tatbikinin gerektiğine dair bkz. Nomer, s. 564-565. 160 Bu noktada verilen kararın bir hakem kararı olup olmadığına dair değerlendirme ilgili kararın verildiği ülke hukukuna göre yapılmaktadır. Akıncı, Milletlerarası Tahkim, s. 449. 161 Ömeroğlu, Ekin, Milletlerarası Özel Hukukta Akıllı Sözleşmelere Uygulanacak Hukuk ile Uyuşmazlık Çözüm Yollarının Tespiti, Ankara 2023, s. 151; Kayalı, s. 279. Verilen kararın yabancı hakem kararı olarak görülmesi halinde hukukumuz açısından tanıma ve tenfize ilişkin MÖHUK’un m.60-63 hükümleri değerlendirilerek ayrıntılı inceleme yapılması gerekmekte olup, temel olarak verilen kararın “kesinleşmiş”, “icra kabiliyeti kazanmış”, “taraflar için bağlayıcı” olan bir karar olması gerekmektedir. Nomer, s. 571. Bu noktada verilen kararların bu şartları sağladığı düşünülmemektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1