Türkiye Barolar Birliği Dergisi 176.Sayı

274 Blokzinciri Uyuşmazlık Çözüm Yöntemlerinin Uygulanacak Hukuk Kurallarına Etkisi ve Lex Cryptografia İlişkisi hangi yetkili mahkeme önünde görüleceği ve uyuşmazlıklara uygulanacak hukukunun tespiti noktasında sonuca ulaşmak mümkün olmayacaktır. MÖKlerde kurulan ilişkilerin vasıflandırılması halinde de geleneksel bağlama noktalarının ve yetki sebeplerinin tespiti çoğu zaman mümkün değildir.173 Öyle ki, yetkili mahkemenin saptanabilmesi ihtimalinde lex forinin milletlerarası özel hukuk prensipleri uyarınca hukukî ilişki vasıflandırılarak şirketler hukuku hükümleri kapsamında ele alınsa ve yetkili yabancı hukuk bu sayede tespit edilse dahi, yetkili yabancı hukukun esasına dair ticaret hukuku kurallarının bu yapılar anlamında yetersiz kalacağı ifade edilmektedir.174 Özetle, irtibatının geleneksel veya oluşturulacak yeni kurallarla belirlendiği ülke hukukuna göre geçerli bir şekilde kurulmamış olan şirket benzeri yapılar oluşmakta; bu durum yayılarak yeni bir iş modeli ve finansman kaynağı haline gelmektedir. Bu noktada, MÖKlerin katılımcılarının aslında hukuken varlığı tanınmayan ve hukukî güvenliğin sağlanamadığı bir yapıyla karşı karşıya kaldıkları söylenebilecektir. Bir hukuka tâbi olarak kurulmayan MÖKlerde, kuruluş aşaması ve çalışma prensibi, organizasyon ve yönetime ait kurallar başta olmak üzere bu oluşumlara özgü kurallar oluşturulduğu görülmektedir. Blokzinciri teknolojisiyle kurulan hukukî ilişkilerde geleneksel anlamda irtibat noktasının tespit edilememesi uyuşmazlıkların MÖKler üzerinden alternatif yöntemlerle çözülmesine yol açmış olup, bu yöntemlerin getirdiği kuralların MÖKlerin değiştirilemez tokenleri yönetiminde ve blokzincirinin bir parçası olan cüzdanlar ve kripto değerlerin cebri icrayı sağlamasına dayandığı görülmektedir.175 MÖKlerle ortaya çıkan bu kurallar bütünün uyuşmazlığın esasından usulüne kadar kapsayıcı bir çerçeveye sahip olabileceği düşünülmektedir. Özelikle blokzincirinin kural olarak değiştirilemez yapıya sahip olması, kamu gücünün devreye girmesine gerek olmaksızın icranın otomatikleştirilmesini sağlamakta olup, MÖKlerin artan faaliyetlerinin devam edebilmesi, bu alanda yatırımların korunabilmesi için bir uyuşmazlık 173 Ayrıntılı inceleme için bkz. Guillaume/Riva, s. 579 vd. 174 Bu hususta üç ayrı hukuk bağlamında regüle edilen MÖKlerin de olduğu unutulmamalıdır. Guillaume/ Riva, s. 563 vd. 175 Guillaume/ Riva, s. 591.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1