Türkiye Barolar Birliği Dergisi 176.Sayı

18 Soykırım Sözleşmesinin Gazze’de Uygulanması Davasında Uluslararası Adalet Divanı’nın İlave İhtiyati Tedbir Kararı ru müdafaa halinde Soykırım Sözleşmesi’ndeki yükümlülüklerinden muaf değildir. Keza muhalif hâkimlerin Divan’ın kısa süre içerisinde İsrail’e yönelik birden fazla ihtiyati tedbir kararı almasını, bilhassa askeri operasyonlara son verilmesi tedbirini çatışmalara müdahale olarak nitelendiren görüşü de hatalıdır. Soykırım (veya soykırım riski) askeri operasyonlar sonucu ortaya çıkıyorsa tedbirlerin bu operasyonları konu edinmesi zaruridir; başka türlü alınan her karar “esasla ilgili karar verilene kadar tarafların hakkını korumak” amacına ters düşmüş olacaktır. İsrail’in kendisine karşı tedbir alınırken çatışmanın diğer tarafına karşı hiçbir tedbir alınmaması – daha yerinde bir ifadeyle Divan Statüsü madde 59 gereği alınamaması – tenkidi yukarıda açıkladığımız gibi yargılama usulünü düzenleyen kuralların ve fiili durumun bir sonucu olmakla beraber teorik olarak üzerinde durulması gereken bir meseleye işaret etmektedir. Divan’ın yetki ve usulle ilgili kuralları devletler arası ilişkilerde karşılıklı hak ve yükümlülük getiren esas olarak intersubjective mahiyetteki andlaşma veya teamül kaynaklı kurallarla ilgili ihtilafların halline yöneliktir.35 Bu düzenleme Statü’nün ilk kaleme alındığı 1920’li yıllardaki anlayışa uygun düşmektedir. Fakat uluslararası hukuktaki gelişmelerin sonucu olarak yükümlülüklerin mahiyetinde bir farklılaşma ortaya çıkmıştır. Divan’ın Barcelona Traction Davası kararında belirttiği gibi “bir devletin bir bütün olarak uluslararası topluma karşı yükümlülükleri ile diplomatik koruma bağlamında başka bir devlete karşı yükümlülükleri arasında temel bir ayrım yapılmalıdır. Niteliği gereği önceki yükümlülükler bütün devletleri ilgilendirmektedir. Söz konusu hakların önemi göz önünde bulundurulduğunda, tüm devletlerin bu hakların 35 Statü, madde 38, § 1a’da uluslararası andlaşmaların “genel ve özel” olarak ayrılması çok taraflı andlaşmalar-ikili andlaşmalar veya kural koyucu andlaşmalarakit andlaşmalar gibi sınırları çok da net olmayan doktrindeki sınıflandırmaların bir ifadesidir. Her halükarda Divan kararına esas oluşturacak bir andlaşmayı genel veya özel olarak nitelendirme yaparak farklı bir usul izlememektedir. A. Pellet’in Divan Statüsü’nün yorumunda yazdığı gibi “Bu ayrımların önemi ne olursa olsun, madde 38, § 1a’daki genel ve özel andlaşmalar farklılaştırmasını kapsamadığı bir gerçektir; zaten bu ayrımın Divan’ın işlevi çerçevesinde herhangi bir etkisi bulunmamaktadır”. A. Pellet, “Article 38” in A. Zimmermann and at alia (ed.), The Statute of the International Court of Justice, A Commentary, Second Edition, Oxford University Press, 208 (Bundan sonra The Statute of ICJ, A Commentary. Eserin orijinal ve pdf versiyonlarında sayfa numarası yerine kenar numarası kullanılmaktadır).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1