Türkiye Barolar Birliği Dergisi 176.Sayı

339 TBB Dergisi 2025 (176) Çağatay ŞAHİN döneme yayarak milli kanunlarla ülkeyi idare etme fikrinin Meclis’te destekçilerinin olduğu görülmektedir. Seyyid Bey’in Adliye Vekilliği döneminde Mecelle-i Âhkam-ı Adliyye’nin tadiline dair çalışmalar fıkıh temelli bir medeni hukuk yapımına işaret ederken, Mustafa Necati Bey’in vekillik döneminde kanunları hazırlamakla görevli komisyonlara yönelik eleştirilerin arttığı bilinmektedir. Radikal kanadın genç isimlerinden Mahmut Esat Bey ise Batı temelli hukuk alımının radikal destekçileri arasındadır. Bu yönüyle bakıldığında çalışma Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk üç adalet vekili dönemindeki kanunlaştırma politikaları arasındaki farklılıkların kökenine hukuk felsefesi ve toplumbilim ekseninde bir açıklama sunmayı amaçlamaktadır. I. I. VE II. HÜKÜMETTE YENIDEN TANZIM ÇALIŞMALARI: SEYYID BEY VE MUSTAFA NECATI BEY DÖNEMLERI 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu idari ve adli teşkilat yönünden içerisinde bulunduğu karışıklığı teşkilatları yeknesak hale getirerek aşmaya çalışmaktadır. Bunu sağlamanın yollarından biri ise kanunlaştırma faaliyetleri ile adliye teşkilatının ekonomik ve siyasi ihtiyaçların önüne geçebilmek için kapsamlı bir dönüşüm geçirmesidir. Bu dönüşümün bir uzantısı ise İslam hukukunun dağınık yazılı kaynaklarını bir araya getirecek bir code oluşturulması hususunda oluşan gerekliliktir; zira İslam âlimlerinin rey ve içtihatları karşısında bu düzenlemeleri bir araya getirme girişimi 18. yüzyıl sonuna kadar gerçekleşmemiştir.1 Hukuk sistemini düzenli hâle getirme arayışının önemli bir yansıması ise medeni kanun ile ilgili muhtelif topluluklara karşı uygulanacak hukuk ve davanın görüleceği mahkemelerde birlik sağlanmasına ilişkindir. Bu durum Batı temelli medeni kanun alımını destekleyenler ile milli kanun yapılmasını savunanlar arasında devletin yüksek kademelerinde bir tartışmayı beraberinde getirmiştir.2 Bu hususta Fran1 Sıddık Sami Onar, “Osmanlı İmparatorluğu’nda İslam Hukukunun Bir Kısmının Codification’u: Mecelle”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt: 20, Sayı: 1-4, İstanbul 1954, s. 57. 2 Dikkat çekici şekilde Fransız elçisinin medeni hukuk alanında kendi ülkelerine ait bir kanun metninin kabulü hususunda büyük bir çaba sarf ettiği görülmektedir. Bu hususta Fransa’nın İstanbul’daki maslahatgüzarı M. Outrey tarafından çekilen bir telgraf, iktibas amacıyla bir komisyon kurulduğunu ve Code Civil’in tercih

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1