341 TBB Dergisi 2025 (176) Çağatay ŞAHİN Bey ile başlayan süreçte cumhuriyetin ilanı sonrası tekrar kurulan Mecelle Tadil Komisyonu’nun ortaya çıkardığı tasarı, ekonomik hayatın gelişimiyle ilgili değişiklikleri kapsaması sebebiyle takdir edilmiştir; ancak ilgili metnin fıkıh dili son derece ağır bulunmuş, kişilik hakları, aile, nafaka ile miras hükümlerine yer vermemekle eleştirilmiştir.7 Şüphesiz burada Hanefi mezhebine göre hazırlanmış olan Mecelle›nin gerçek anlamda bir medeni kanun niteliğini taşımadığını belirtmek gerekir; zira burada düzenlenmiş konularda yine fıkıh uygulaması benimsenmiş ve bir kanunlaştırma yoluna gidilmesi tercih edilmemiştir. Buna karşılık Abdullah Cevdet, Celal Nuri, Ziya Gökalp ve Mansurizade Said gibi düşünürler ise aile hukukuna yönelik eksiklerin giderilmesi yönünde yoğun uğraş vererek 1917’de Hukuk-i Aile Kararmamesi’nin çıkarılmasında etkili olmuşlardır.8 Bu kararnamenin çıkarılma sebebi, büyük oranda muhafazakâr görüşe sahip üyeleri olan yasa koyucu iradenin II. Meşrutiyet yıllarında gelindiğinde toplumsal ihtiyaçlara karşılık verme kabiliyetini yitirmesidir. Devlet bu düzenlemeyle gayrimüslim azınlıklar da dâhil olmak üzere başta evlenme akdi ile boşanma meselesi olmak üzere özel alana müdahale ederek kendisini yetkili olarak göstermektedir.9 İstiklal Savaşı’nın sona ermesi sonrasındaki dönemde gerek hukuki dayanağı tesis etmek gerek kanun hazırlamak amacıyla Mecelle Vâcibat, Mecelle Ahvali Şahsiye gibi 7 Bu tasarıda Mecelle metninin kaldırılan madde ve fıkra sayısı 108’dir, 62 madde kısmen ya da tamamen değiştirilmiş ve 36 madde, fıkra ve terim eklenmiştir. Taha Akyol, Atatürk’ün İhtilal Hukuku, Doğan Kitap, İstanbul 2012, s. 536. 8 Şaduman Halıcı, Yeni Türkiye Devleti’nin Yapılanmasında Mahmut Esat Bozkurt (1892-1943), Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Eskişehir 2004, s. 264. Onar’ın da ifade ettiği gibi Mecellle bir kodifikasyon değil, bir compilation’dur. Kelime anlamıyla bir kanun veya hukuk anlamı içermeyen Mecelle, esasen birtakım meseleleri derleyen, “adliyeye taâlluk eden kaideleri ihtiva eden” küçük bir hacme sahip kitap anlamına gelmektedir. Onar, 58. 9 Zafer Toprak, Türkiye’de Kadın Özgürlüğü ve Feminizm (1908-1935), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2015, s. 12-13. Osmanlı tarihinde Hasan Sırrı Bey tarafından kaleme alınan ilk devletler öze hukuku eserinde de Katolik ülkelerin ekseriyetle mezhebi nikâh(mariage religieux)ta, Protestan ağırlıklı ülkelerin ise medeni bir nikâh(marriage civil)ta ısrar ettiklerine yer verilmektedir. Boşanma (talak) meselesinin bu durumla doğrudan ilgisi olduğunu ifade eden yazara göre mezhebi nikâhı uygulayan ülke hukuklarının izin vermediği boşanmaya medeni nikâh kurumuyla çalışan ülkelerde onay verilmektedir. Örikağasızade Hasan Sırrı, Hukuk-ı Husûsiyye-i Düvel, (trans. O. C. Saatcıoğlu), XII Levha Yayınları, İstanbul 2023, s. 158-159.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1