Türkiye Barolar Birliği Dergisi 176.Sayı

342 “Türk’ün Ruhundan Doğan Kanunlar İsteriz”: Erken Cumhuriyet Döneminde Medeni Hukuk Yapımına Yönelik Üç Görüş ve Hukuk Politikasının Değişikliği Üzerine Bir Değerlendirme belirli komisyonlar kurulduğu bilinmektedir. Aydın’a göre bu komisyonların çalışma usulleri amacıyla oluşturulan talimatnamenin de hukuk politikasında sentez fikrine sahip olduğu açıktır.10 Bu tartışmada talimatnameye muhalif bir mebus olarak görülen İzmir mebusu Şükrü Saraçoğlu’nun 1924’te kullandığı şu ifadeler oldukça dikkat çekicidir: “Milletimiz kendisini yalnız kendisi vasıtasıyla idare etmek istiyor ki bütün kavanin, ne Frengistan’dan gelsin ne de Arabistan’dan gelsin, istiyor ki kendi ihtiyacatı, kendi ruhiyatı kendi evlatları tarafından kanun şeklinde tanzim edilsin ve kendi tarafından tatbik edilsin: Adliyenin milli bir tane kanunu yoktur. Bütün kanunlarımız Freng ve Arap kanunlarının karmakarışık edilmesinden mürekkep bir halitadır11”. “Türkiye’de Çağdaşlaşma” isimli ünlü eserinde Berkes, aslen bir İslam hukuku müderrisi olan Adliye Vekili Seyyid Bey’in gelenekler ile hukukun koşut şekilde ilerlemesi ve hukukun halkın örfî yorumuyla uyumlu olması gerekliliğine yönelik bir fikriyata sahip olduğunu ifade etmektedir. Bu doğrultuda tarihsel çizgi olarak Mecelle’nin kabulünden itibaren Cevdet Paşa ile gördüğümüz bu tutucu hukuk anlayışı, Seyyid Bey’in düşüncesi ile Ziya Gökalp’in “hars” görüşü üzerinden daha belirgin hale gelmektedir.12 Gerçekten de Seyyid Bey’in Gökalp çizgisine yakın olduğunu gösteren ifadeler, kendisinin fıkıh açısından reformist ancak devrimci anlayışa göre muhafazakâr tarafta olduğunu ve hızlı bir kanunlaştırmanın ülkenin hukuk hayatına fayda yerine zarar getireceği fikrini benimsediğini göstermektedir.13 10 Mehmet Âkif Aydın, “Türk Hukukunun Laikleşme Sürecinde Lozan’ın Oynadığı Rol”, İslâmi Araştırmalar Dergisi, C. 8, S. 3-4, Ankara 1995, s. 166-167. 11 Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Ceridesi, 25.2.1340, Devre II, Cilt 6, s. 334. 12 Niyazi Berkes, Türkiye’de Çağdaşlaşma, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2013, s. 527-528. 13 Akyol, s. 534. “Cumhuriyet Türkiyesi’nde hukuk alanında yapılan çalışmalar özellikle ilk meclis hatta ikinci meclisin ilk yıllarına kadar Osmanlı son döneminde yapılan çalışmaların devamı niteliğinde olmuştur. Örneğin kurulan tadil komisyonları marifetiyle Hukuk-i Aile Kararnamesi neredeyse esas alınarak aile hukukunun yeniden düzenlenerek Meclis’ten bir medeni kanun çıkarma çalışmaları yürütülmektedir. Bu yöndeki çalışmalar esasen dönemin şartları düşünüldüğünde oldukça yavaş ve fakat muadili Avrupa ülkelerindeki medeni hukuk yapım süreçlerine bakıldığında ise hayli hızlı ilerlemektedir. Lakin medeni hukuk alanında yapılan iş hukuk alanını ilgilendirir gözükse de mahiyeti bakımından insan, toplum ve devlet tasavvurundan bağımsız yani ideolojik ve siyasi olmaktan uzak değildir”. Ömer Faruk Ocakoğlu, Kodifikasyondan Resepsiyona: Aile Hukukundaki Gelişmeler ve Toplumsal Etkileri, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul 2014, s. 310-311.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1