362 “Türk’ün Ruhundan Doğan Kanunlar İsteriz”: Erken Cumhuriyet Döneminde Medeni Hukuk Yapımına Yönelik Üç Görüş ve Hukuk Politikasının Değişikliği Üzerine Bir Değerlendirme nin incelenmesinin zorunluluk arz ettiğini ifade eden Gökalp›e göre Türklüğün kelimelerden masallara, deyişlerden destanlara yayılan, kültüre sirayet eden bir ruhu vardır ki bu milli ülkü şu an bir yıkıntı halindedir. Türk milletinin tarihinde törelerin, yasaların, tüzüklerin incelenmesi ve Türk hukuk tarihindeki bu ruhun yasalara yansıtılması lüzumludur.82 Eskiyi muhafaza edenler ve kökten değiştirici Batıcı kanatlar arasındaki tartışmalarda bir kurtuluş ümidi olmadığı iddiasındaki Gökalp bir milletin ruhunu geleneklerin, bedenini kuralların meydana getirdiği iddiasındadır; ancak 19. yüzyıl deneyimi tarihin coğrafyaya galip geldiğini açık şekilde göstermiştir. Tarihine sahip çıkan ve geleneklerine bağlı milletler fen ve felsefe meydana getirmeyi başarabilirler, bu sebepten ötürü medeniyet için ideal olan Türk geleneklerini çağın fenniyle aşılamaktır.83 Bu bakımdan milliyetçi kanat bu üçlem arasında Türk milletinin kendi kanunlarını yapması fikrinin taşıyıcısı olan, millete özgü kanun fikrini destekleyen görüş sahiplerinden oluştuğundan tarihçi bir söylemin bu görüşe egemen olduğu söylenmelidir. Bir yandan yenilikçi bir yandan muhafazakâr bir söyleme sahip bu kesim, kültürel kodlarla milli kimliği hukuka yansıtmak amacındadır. Örneğin Gökalp’in fikriyatında tüm toplumsal düzen kuralları toplumun mükemmelleşme evresinin geçici bir neticesi konumunda olduğundan önemli olan onun tarihini incelemektir. Mükemmelleşme tarihi bağlar yoluyla sağlamlaştırılırsa canlı bir gelenek ve hukuk oluşur, diğer bir ifadeyle gelenekler yoluyla kurumların bir ülkedeki ortak özden türediği anlaşılır.84 Türk milletini belirleyen objektif ölçütlerle kanunlar meydana getirme fikri ise şer’i kökene sahip veya Frenk menşeili kanunların Türk vatanında uygulanmasının milli bilince uygun olmadığı kanaatini taşımaktadır. Böyle bir kanun yapımı süreci uzun vadede bir hazırlığı gerektirmektedir, bu sürecin sonunda etnik 82 Gökalp, s. 26-27. 83 Gökalp, s. 27-28. 84 Gökalp›e göre İngiliz gelenekselciliği karşısında Türkler “kuralcı fakat geleneksiz” bir millettir. Muhafazakâr ve Batıcı kanatlar arasındaki tartışmalar kurallara odaklanarak geleneğin önemini görmezden gelmektedir. Eski kuralların yerine yeni kurallarla yola devam etmek, başka ülkelerin geleneksel kurumlarını buraya getirmek onlarla tarihsel-toplumsal bir bağ kurulamadığından ötürü bir fayda getirmeyecektir. Gökalp, s. 24-27.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1