Türkiye Barolar Birliği Dergisi 176.Sayı

368 “Türk’ün Ruhundan Doğan Kanunlar İsteriz”: Erken Cumhuriyet Döneminde Medeni Hukuk Yapımına Yönelik Üç Görüş ve Hukuk Politikasının Değişikliği Üzerine Bir Değerlendirme sizlik teşkil etmesidir.103 Ayrıca İsviçre’deki kantonlar arası hukuk farklılığı problemleri bir yana bırakılırsa İsviçre Medeni Kanunu’nun alınmasındaki temel gerekçe, Mahmut Esat Bey’in tabiriyle Fransız Medeni Kanunu’nun eski, Alman Medeni Kanunu BGB’nin ise soyut bulunması ve İsviçre ile Türk hukukunun sorunlarının büyük oranda benzer nitelikte olmasıdır. Osmanlı’dan bakiye kalan hukuki sorunların yeni Türkiye Cumhuriyeti’ne taşınmak istememesi de aile kurumunun mahrem alandan sivil alana taşınmak istemesi bağlamında Medeni Kanun alımının temel gerekçelerinden birini oluşturmuştur.104 Medeni Kanun’a yönelik eleştirilerin esas ve şekil bakımından iki kısımda geldiğini ifade eden Arık, esas bakımından yapılan tenkitlerin daha çok gerici çevrelerden resmi nikâhla ilgili olarak geldiğini ifade etmektedir. Şekil bakımından ise temel olarak tercüme yanlışları, terim uyumsuzlukları, madde başlıkları ve madde-fıkra karışıkları örnek gösterilebilir. Bunun için 1951-1960 yılları arasında Adalet Bakanlığı bünyesinde Medeni Kanunu Tâdil Komisyonu görev yapmıştır.105 Bu bağlamda çeviri ve terim birliğini sağlamak yolundaki girişimler sonraki yıllarda kendisini Medeni Kanun Ön Tasarısı’nda da gösterir. 1960-1967 yılında Velidedeoğlu başkanlığında yeniden görev yapacak bu komisyonun terimlerin Türkçeleştirilmesi hususunda hem anayasadaki dilde özleşme anlayışıyla hem de Kat Mülkiyeti Kanunu gibi Medeni Kanun’la ilişkili kanunlarla yeknesaklık taşıma arayışında olduğu görülür.106 İktibas konusunda yetmiş yıllık süre zarfında geleneklerin terkedilmesi açısından kanun alımının başarılı olduğunu ve özellikle aile ile miras hukuku alanlarında devrimci kadronun amacının belirli alanlar103 Onar, 60. Onar’a ek olarak Hirsch de Türk Medeni Kanunu, Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu’nun iktibas sürecinde farklı çevirmenlerin belirli bir mutabakata varmadan çalışmalarının sorun oluşturduğuna vurgu yapmaktadır. Bunun sonucu kavramlarda birlik yaratılamamış ve bu durum belirli çevrelerde rahatsızlık yaratmıştır. Hirsch, 2005, s. 358. 104 Dumanlı, s. 20. 105 Kemal Fikret Arık, “Medeni Kanun ve Yapılan Bazı Tenkidler”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Ankara 1963, C.18, S.1, s. 205. Oğuz’un ifade ettiği gibi özel hukuk bu iktibas yoluyla Avrupa hukuk ailesine dahil olmuştur; ancak bu süreçte İsviçre medeni hukukuna dair önemli hukuk şerhleri çevrilerek teorik ve pratik alanda çalışan hukuk uzmanlarına ulaştırılmıştır. Oğuz, s. 203-206. 106 Günal, s. 173-177.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1