369 TBB Dergisi 2025 (176) Çağatay ŞAHİN da reformu gerektirmekle beraber büyük oranda gerçekleşmiş olduğunu açıklayan Öztan ise imam nikâhıyla yapılan evliliklerin, başlık parası uygulaması veya evlilik dışı çocukların oranının büyük oranda azalmasını bunun bir sonucu olarak görmektedir. Karı-koca arasında eşitlik prensibi ve anne-baba karşısında çocuğun menfaati ilkesinin kabul edilmesinin de bunların en önemlileri arasında sayılması gerektiği açıktır.107 Zajtay ise bu konudaki makalesinde İsviçre hukukundan yapılan iktibasta en büyük zorluğun resmi nikâh ve evliliğin şekil şartlarına yönelik gerçekleştiğini ifade etmektedir. Örneğin evlendirme memurunun rolü bakımından dini evlilik iki tarafın rızasıyla şekil şartlarını haiz olmayan bir akit olup imamın mevcudiyeti yalnızca bir merasim unsuru konumundadır, oysa Batı hukukunda evlendirme memurunun yokluğu evlenmenin gerçekleşmesini engellediğinden bu durum açık şekilde çelişki taşımaktadır. Bunların dışında evlenme iradesi gösterenlerin memur önünde bulunma zorunluluğu ve nüfus kayıtlarının temini ile bu kişilerin tespitinin gerçekleşmesi yoluyla çeşitli toplum kesimlerinde eski usulle evliliklerin güçlü konumlarını sürdürmelerine sebep olmuştur.108 107 Bilge Öztan, “Medeni Kanun’un Kabulünün 70’nci Yılında Aile Hukuku”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Ankara 1995, C. 44, S. 1, s. 124-125. Kanun’un toplumsal alanda benimsenmesine yönelik iddia, yalnızca Türk düşünürlerinden gelmemektedir. Susurluk çevresindeki köylerde Türk Medeni Kanunu’nun toplumsal olarak benimsenmesiyle ilgili makalesinde antropolog Magnarella esasen İsviçre Medeni Kanunu’nun aile hukukuyla ilgili hükümlerinin sanayi toplumlarına daha uygun olduğuna işaret etmektedir; ancak yazara göre Türkiye’nin toplumsal yapısındaki değişim kanunun da giderek daha yüksek bir toplumsal kabul görmesine sebep olmaktadır. Eğitim, bürokrasi ve ekonomik alandaki değişim pratikleri bir noktada aile içi ilişkilere hâkim dinsel nitelikli geleneklerle çelişkiye sebebiyet vermektedir. Bu çelişki ise eşitlik, gelişim ve hareketlilik açısından bireyler üzerinde baskı unsuru olmaktadır. Sonuç olarak hukuk dışı tüm değişimler giderek medeni hukukun daha yüksek kabulüne sebep olmaktadır. Magnarella, Paul J., “The Reception of Swiss Family Law in Turkey”, Anthropological Quarterly, Washington 1973, C. 46, S. 2, s. 114. 108 İmre Zajtay, “Yabancı Hukukun Tüm Olarak İktibası”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, (çev. T. Akünal), İstanbul 2011, C. 37, S. 1-4, s. 319-320. Bu hususta özel hukuk temelli ilişkiler açısından sözleşme özgürlüğü fikrinin hâkim olduğu Code Napoleon evlilik meselesinin devlet tarafından kayıt altına alınmasını şart koşmaktadır. Diğer bir ifadeyle Kod, devlet evlilik akdini onaylamadan bir dini kurumun o çiftin evliliğine onay vermesinin merkezi otorite tarafından kabul edilmeyeceğine yönelik düzenlemeyi şart koşmaktadır. Hayatlarını birleştirmek isteyen bir çift ancak devletin resmî kurumlarının onayını aldıktan son-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1