Türkiye Barolar Birliği Dergisi 176.Sayı

52 Silahlı Terör Örgütü Üyeliği Suçu Özelinde Bir Tartışma: Suçüstü Hali Yargı Mensuplarına Tanınan Özel Usuli Güvencelerin İstisnası Olabilir mi? Suçüstü halindeki “suç” işlenmekte olan suçu, “suçüstü hali” ise suç işlerken yakalanma halini anlatmaktadır.17 Şüpheli veya sanığın yargıç kararı olmaksızın özgürlüğünün sınırlandırılması olarak tanımlanan18 önleme yakalaması ve adli yakalama olarak sınıflandırılan yakalama işlemini kural olarak sadece kolluk güçleri yapabilirken bir istisna hali olarak suçüstü halinin varlığında herkes yakalama işlemini gerçekleştirebilir. “Özel kişilere kamu görevinin aktarılması ile yakalama hakkının doğması” olarak nitelendirilen bu işlem19 bir düşünceye göre kişinin tutulması, özgürlüğünden mahrum bırakılması veyahut kaçmasına engel olunması anlamında değil, failin suçu işlerken görülmesini ifade eder.20 Suçüstünde tanık olunmuş suç söz konusu olduğuna göre, somut olayda suçüstü halinin varlığı için fail ve mağdur dışında üçüncü kişilerin varlığı şarttır.21 CMK m. 90/1 de suçüstü halinin varlığı halinde kolluk dışındaki kişilerin veya herkesin de suç işlerken rastlanan fail/failler hakkında geçici olarak yakalama yetkisi olduğunu ifade etmiştir.22 “Herkes” fail ve mağdur dışındaki herhangi bir üçüncü şahıs olabilir. 17 Bu durumda suçüstü kavramının özünün görme değil geniş anlamda yakalama olduğu ileri sürülmüştür Çolak, s. 11. 18 Veli Özer Özbek/Koray Doğan/Pınar Bacaksız, Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara, Seçkin, 2023, s. 291. 19 Öztürk ve diğerleri, s. 445. 20 Çolak, s. 6. 21 Çolak, s. 46. 22 Buna karşın, suçüstü halini anlatan İHAS’ın 5/c maddesi açık bir biçimde herkesin yakalama işlemi yapmaya yetkili olduğundan bahsetmemiştir: “Kişinin bir suç işlediğinden şüphelenmek için inandırıcı sebeplerin bulunduğu veya suç işlemesine ya da suçu işledikten sonra kaçmasına engel olma zorunluluğu kanaatini doğuran makul gerekçelerin varlığı halinde, yetkili adli merci önüne çıkarılmak üzere yakalanması ve tutulması[…]” İHAS mezkûr hükümle suçüstü yakalamasında dahi makul şüphe aranması gerektiğini ifade ederek üçüncü kişinin özgürlüğüne hukuka aykırı müdahalenin gerçekleşmesinin önlenmesini amaçlamıştır. İHAM’a, göre makul şüphe; tarafsız bir gözlemciyi ilgili kimsenin bir suç işlediği konusunda ikna edecek unsurların ya da bilgilerin somut olayda mevcut olması olarak tanımlanmaktadır. Strazburg Mahkemesi, neyin makul olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunun somut olayın koşulları içinde ele alınması gerektiğini belirtmektedir. Türk hukukunda makul şüphe, arama işlemi ile bağlantılı olarak tanımlanmış olsa da Anayasa m. 90/son mucibince yakalama işlemi için de en azından makul şüphe seviyesinde bulunan şüphenin varlığı gerekmektedir. Öğretide bu nevi yakalamalarda kuvvetli suç şüphesinin bulunması gerektiğini ifade eden yazarların da bulunduğu görülmektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1