Türkiye Barolar Birliği Dergisi 176.Sayı

72 Silahlı Terör Örgütü Üyeliği Suçu Özelinde Bir Tartışma: Suçüstü Hali Yargı Mensuplarına Tanınan Özel Usuli Güvencelerin İstisnası Olabilir mi? maddelerinde ise terör suçları ile terör amacı ile işlenen suçlar belirlenmiştir. Kanun koyucu, TMK’nın 1 ve 7’nci maddelerinde, terör eylemlerinin, cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle gerçekleştirileceğinden söz etmektedir. Kanun’un düzenlemesinden, cebir ve şiddetin zorunlu yöntemler; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinin ise seçimlik yöntemler olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre somut olayda terör eyleminden söz edilmesi için öncelikle cebir ve şiddetin kullanılması ve bunun yanında seçimlik hareketlerden en az birinin varlığı iktiza etmektedir. Terör suçları öğretide mutlak ve nisbi terör suçları başlıkları altında kategorize edilmektedir. Buna göre TMK’nın 3’üncü maddesinde sayma usulü ile belirtilen suçlar mutlak terör suçları, yine TMK’nın 4’üncü maddesinde sayma usulü ile belirtilen suçlardan terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenenler ise nisbi terör suçlarıdır.97 Ayrıca TMK m. 7/1 hükmünde 5237 sayılı TCK’nın 314. maddesine atıf yapılması sebebiyle silahlı örgüt suçunu da mutlak terör suçları arasında saymak mümkündür. Adi suçların “terör saikiyle” ve “bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde” irtikâbı halinde nispi terör suçları gündeme gelmektedir. Başka bir söyleyişle somut olayda fail, örgüt üyesi olsun veya olmasın, terör örgütü çatısı altında TMK’nın 4’üncü maddesinde sayılan suçları işlemesi halinde nispi terör suçu söz konusudur. Mutlak terör suçları için suçun örgüt faaliyeti kapsamında irtikabı zorunlu değilken nispi terör suçlarında “terör örgütü” bulunmalı ve TMK m. 4’te sayılan suçlar işlenmiş olmalıdır. 2. Silahlı Örgüt Suçu (TCK m. 314) Terör örgütü kuranlar, yönetenler ve bu örgüte üye olanlar hakkında TMK’nın 7’nci maddesinde yapılan düzenlemede TCK m. 314’e, TCK m. 314’ün de TCK m. 220’ye atıf yapmış olduğu görülmektedir. 97 Bir düşünceye göre, bahse konu suçların hepsi, nitelikleri bakımından, hem aynı kategori içerisinde yer alan suçlardırlar, hem de kural olarak, çok faile gerek olmadan, tek bir faille işlenebilen suçlardır. Böyle olunca, hukukî konuları ve yapıları aynı olan suçları, terör suçu olan ve olmayan suçlar olarak ayırarak faillerini farklı muameleye tabi tutmak, kanun önünde eşitlik ilkesinin ihlaline vücut verir. Bkz. Hafızoğulları/Kurşun, 68.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1