TBB Dergisi 2023 İngilizce Özel Sayı

48 The Search for A New Legal Personality in The Digital Age: Artificial Intelligence Özet: Yapay zekâya hukukî kişilik tanınması konusu özünde, o varlığa pozitif hukuk karşısında bir dizi hak ve buna bağlı yükümlülükler tanınmasını ifade etmektedir. İnsan olmayan varlıklara kişilik tanınmasına yönelik bir hukuk politikası oluşturulması ve bu hukuk politikasının normatif bir düzenlemeye dönüştürülmesi sürecinde hangi ölçütlerin aranması gerektiğine ilişkin özellikle bilişim hukuku öğretisi ve uygulamanın yanıtlaması gereken bazı temel sorular bulunmaktadır. Bir varlığa kişilik tanınıp tanınamayacağı sorununun çözümünde başlangıç noktası, kişilik kavramının anlamının, kapsamının ve hukukî niteliğinin belirlenmesidir. İkinci aşama ise, kendisine kişilik hakkı tanınması öngörülen varlığın, kişiliği varoluşsal bir yapı olarak gören maddi yaklaşım ile bir varlığa hukukun ve toplumun kişilik atfedip atfetmemesini esas alan şekli yaklaşım çerçevesinde bir değerlendirme sürecine tabi tutulmasıdır. Dar ya da zayıf yapay zekâ olarak tanımlanan sınırlı bir faaliyet alanı ve otonomi özelliğine sahip sistemlerin, bu niteliklerine bağlı olarak hukuk karşısında nesne olarak kabul edilmeleri gerektiği konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. Buna karşılık, günümüzde dijital çağın ve bilişsel bilimin ulaştığı başarı düzeyi, farklı algoritmik yapılar ve kompleks yazılımlar ile makine öğrenmesi yoluyla kendi deneyimleriyle öğrenebilen, herhangi bir dış müdahale olmadan bağımsız şekilde hareket edebilen otonom yapay zekânın geliştirilmesine de olanak tanımaktadır. Söz konusu varlıkların, kendileri için tanımlanan görevleri yerine getirmeleri sırasında aldıkları otonom kararlar ve gerçekleştirdikleri eylemler zaman zaman kişilerin malvarlığı veya şahıs varlığı değerlerine zarar vermeleri ya da bir borç ilişkisinde borca aykırılığa yol açmaları yönüyle hukukî bir sorumluluğun doğumuna neden olmaktadır. Bu itibarla, günümüzde, güçlü bir otonomi özelliği bulunan yapay zekâlı varlıklar bakımından kendine özgü bir kişilik modelinin geliştirilmesi ihtiyacı ortaya çıkmış bulunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Kişilik, hukukî statü, yapay zekâ, hak ve fiil ehliyeti, akıllı makineler. INTRODUCTION The first seeds of human-machine cooperation were planted with the industrial revolution, which started to affect the world from the second half of the 18th century. Due to the data explosion caused by smart and connected technological products in the digital age we live in, the level of sophistication reached by cognitive science has produced artificial intelligence technology based on a modelling that imitates biological human algorithms. As of the point we have reached today, human and artificial intelligence supported systems add value to the world economy by working in cooperation and coordination at almost every stage of industrial activities such as production, marketing,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1