Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı

118 Menfî Tespit Davalarını Zorunlu Arabuluculuğa Dahil Saymanın Gereksizliği Üzerine zorunlu arabuluculuğun kabul edilmesi, zorunlu arabuluculuk düzen- lemesinin temelde yanlışlığı yanında, yetersiz ve muhtemel sorunlara cevap vermeyişi, kendisi ile birlikte birçok tartışmayı da beraberinde getirmiştir. Zorunlu arabuluculuk, kurum olarak kendisi sorunludur, arabuluculuğun özünden, amacından ve ilkelerinden uzaklaşmak de- mektir. Çünkü, müzakereye, iknaya, karşılıklı menfaatleri dengeleme- ye ve karşılıklı anlayışa dayanan arabuluculukta “zorunluluk”, kelime anlamıyla ve ifade olarak zaten kurumla uyumlu değildir. Birbiriyle tartışan iki öfkeli kişiyi, bu öfkeleri henüz kontrol altına alınmamış ve kendi istekleri de yokken, gönülsüz şekilde bir araya getirip ba- rıştırmaya benzemektedir. Böyle bir durumda, olsa olsa çoğunlukla kavgada daha güçlü olanın diğerine baskın gelmesi gerçekliği ortaya çıkacaktır. Biraz da anlaşmazsanız başınıza şunlar gelir zorlamasıyla görünüşte bir anlaşma ortaya çıkabilir. Ancak bu anlaşmanın, arabulu- culuğun temelinde aranan menfaat dengesine uygunluğu, hakkaniyet- li ve kalıcı olması, ileride doğuracağı muhtemel sorunlar tartışmaya açıktır. Oysa arabuluculukta beklenen, ortaya çıkartılmaya çalışılan ve önemli olan, kalıcı ve gönül huzuruyla devam edecek anlaşmayı, barışı sağlamaktır; kişilerin içinde tereddüt barındıran, gönülsüz var- dıkları anlaşma, gerçek bir anlaşma değildir. Bu ancak olsa olsa “ ölümü gösterip sıtmaya razı etmektir ”; keza “ gönülsüz yenilen aş ya karın ağrıtır ya baş ” atasözünü göz ardı etmektir. Bu sebeple zorunlu arabuluculuk gerçekte arabuluculuk da değildir. 32 Zorunlu arabuluculuğun kabulünde en önemli etken ve moti- vasyon, arabuluculuk kurumunun doğru temeli ve gerekçeleri değil, bürokrasi, onun yönlendirdiği siyasetin, yargının iş yükünü azaltma görüntüsünden elde edeceği sonuçtur. Keza bu arada arabuluculuk alanında oluşan bir menfaat çevresi de bu yöndeki gelişmeyi destekler hâle gelmiştir. Bizim uzun süreden beri ifade ettiğimiz üzere, bir işin bürokrasisi ve burjuvazisi oluştuğunda onunla baş etmek çok zordur. Çünkü, artık büyük bir menfaat söz konusudur; onun yıkılması isten- mez, onu meşrulaştırmak, güzel göstermek için inceleme konumuzda olduğu gibi, yüzyılların yerleşik kurumlarının başka türlü anlaşılması için “fetvalar” (!) üretilir, onun doğruluğunu ispata yönelik görünür- 32 Bu konuda haklı ve yerinde bazı eleştiriler için bkz. Süha Tanrıver, “Dava Şartı Arabuluculuk Üzerine Bazı Düşünceler”, TBBD 2020 (147), s. 111 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1