Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı

124 Menfî Tespit Davalarını Zorunlu Arabuluculuğa Dahil Saymanın Gereksizliği Üzerine mesine dayanır. Mahkemenin bir miktar paranın ödenmesi hakkında vereceği hüküm de “eda hükmü” olacaktır. Bu itibarla, TTK m. 5/A’da yer alan “ ödeme ” kavramı açılacak davanın sadece bir eda davası olma- sı anlamına gelmektedir. Şunu da belirtelim ki, bazı yenilik doğuran taleplere bağlı olarak belirli bir ödemenin yapılması da davada talep edilebilir. Örneğin, ortaklıktan çıkmayla birlikte belirsiz alacak hak- kı niteliğindeki çıkma payı da dava konusu yapılabilir. Sadece çıkma payı bakımından davada para alacağının yargılama konusu yapılması kanımızca davayı zorunlu arabuluculuk kapsamına sokmaz. Çünkü aslî talep olan ortaklıktan çıkma yenilik doğuran bir hakkın kulla- nılmasına dayanır ve bu hususta mahkemenin yenilik doğuran hük- müyle birlikte çıkma gerçekleşecek, alacak hakkı doğacaktır. Yenilik doğuran nitelikteki aslî talebin zorunlu arabuluculuk dışında olması sebebiyle bu talebin kabul edilmesine bağlı alacak hakkı da aynı şekil- de değerlendirilecektir. Yenilik doğuran çıkma talebiyle alacak talebi niteliğindeki çıkma payı arasındaki bağlılığın zorunlu arabuluculuk kurallarının uygulanması suretiyle koparılmaması gerekir. İş uyuşmazlıkları açısından da “alacak ve tazminat talepleri” de davanın türü bakımından farklı bir sonucu ortaya çıkarmamaktadır. Zira, alacak hakkı sahibine borçlunun yükümlendiği edimin yerine getirilmesini talep hakkı verir. Dolayısıyla alacak taleplerini konu alan davalarda şüphesiz birer eda davasıdır. Bir alacak hakkı türü olan taz- minat davasının da eda davası olduğu konusunda tereddüt yoktur. Bu çerçevede tam bir netlik kazandırmak amacıyla tespit ve özel- likle menfî tespit davalarının neyi ifade ettiğini de belirtmekte fayda bulunur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 106. maddesinde düzen- lenen, bir hakkın yahut hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesini hedefleyen davalara, tespit davası denir. 46 Tespit davaları bir hakkın veya hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığı ya da bir senedin sahte olup olmadı- ğının tespitine yarar. Bir hukuki ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunuyorsa bu uyuşmazlık tespit davası yoluy- la giderilir. 47 Tespit davası ile davalı bir şeyi yapmaya veya bir şeyden 46 Hakan Pekcanıtez, Pekcanıtez Usul- Medenî Usûl Hukuku, Cilt 2, İstanbul 2017, s. 972. 47 Kuru/Budak, s. 69; Pekcanıtez, s. 972.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1