Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı
131 TBB Dergisi 2020 (148) Muhammet ÖZEKES / Pınar ÇİFTÇİ oynamak demektir. Hukuk, sınırları zorladığında meşruluğunu da ahlâkî alt yapısını da savunulabilirliğini de sorgulatır. Bu sebeple, bu kadar açıklamayı yapmak ve hukuk literatüründe yer alacak bu gerek- sizlik üzerine tartışma yapıp makale yazmak zorunda kalmak ayrıca üzüntü vericidir. Menfî tespit davalarının, kelime oyunlarıyla ve hukukî niteliğin- den uzaklaştırılarak -deyim yerindeyse zorla- zorunlu arabuluculuk kapsamına sokulması gayretkeşliği karşısında, menfî tespit davala- rının alacak talebi olmadığı ve zorunlu arabuluculuk kapsamına gir- meyeceği konusunda böyle bir makale yazmak konusundaki hissiya- tımızı Fuller ’in “ Hukukun pratik etkililiği için hukukî ahlâka asgarî bir itibar gösterilmesi gerektiği önermesi oldukça bariz olmasına rağmen açık- lamak için bu kadar çok zaman harcamış olduğum için aslında özür dilemem gerekiyor ” 55 sözüyle ifade etmekten başka çare bulamıyoruz. Bu, hukuk adına gerçekten çok acı ve üzüntü verici bir durumdur. Sonuç: Hukuken Gereksiz Bir Tartışma İçin Yazılmaması Gereken Sonuç Kendi ilkeleri ve olması gereken çerçevede doğru uygulandığında uyuşmazlık çözümüne katkı sağlayacak olan, aslı ve temel ilkesi gö- nüllülük esasına dayanan arabuluculuk, olmadık bir zorlamayla yavaş yavaş zorunlu arabuluculuğa doğru deyim yerindeyse itilmektedir. Burada doğru bir hukuk anlayışından ve arabuluculuğun özünden çok, kısa vadeli, günlük ihtiyaçlara acele ve pragmatik çözüm üretme anlayışı öne geçmektedir. Bunun birçok sakıncası farklı çalışmalarda ele alınmıştır; biz de bunu farklı çalışmalarımızda ortaya koymaya ça- lıştık. Zorunlu arabuluculuğu, hukukun da sınırlarını zorlayarak kabul ettirme çabası, mevcut hukukî kavram ve kurumları da zedelemeye doğru gitmektedir. Bunun bir yansıması da kendini bazı dava türle- rinde göstermeye başlamış, o dava türlerinin niteliğiyle bağdaşma- yacak bir uygulama, adeta zorla kabul ettirilmeye, meşrulaştırılmaya 55 Lon L. Fuller (Çev. Engin Arıkan), Hukukun Ahlâkı, İstanbul 2016, s. 188.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1