Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı

13 TBB Dergisi 2020 (148) Işıl KURNAZ arka planlara ve tecrübelere sahip 29 uzman oybirliğiyle Cinsel Yö- nelim ve Cinsiyet Kimliğiyle İlişkili Olarak Uluslararası İnsan Hakları Hukukunun Uygulanmasına Dair Yogyakarta İlkeleri’ni kabul etmiş- tir. 7 Bu ilkeler esas alınırsa, LGBTQ haklarıyla ilgili terminoloji şu şe- kilde açıklanabilir: • Cinsiyet : Canlı türlerinin tamamı için üreme organları ve sistem- leri üzerinden kadın ve erkek ya da erkek ve dişi olarak farklılaş- ma. • Cinsel yönetim (sexual orientation): Kişinin, farklı bir cinsiyet ya da aynı cinsiyet ya da birden fazla cinsiyetten bireye cinsel yönden yönelimi. • Toplumsal cinsiyet : Kadının ve erkeğin rollerini, sorumlulukla- rını, güç ilişkilerini, toplumsal konumlarını belirleyen kavram. 8 • Toplumsal cinsiyet kimliği (gender identity ): Kişinin vücuduyla ilgili bireysel hislerini içerecek şekilde (tıbbi, cerrahi ya da diğer araçlarla) bedensel olarak görünüşünü ya da fonksiyonlarını öz- gür bir şekilde değiştirmeyi de kapsayabilen, doğumdan itibaren kazandığı biyolojik cinsiyetle uyumlu ya da uyumlu olmayabilen, cinsiyeti hakkında derinden hissettiği içsel ve bireysel duygulara ve giyim, konuşma ve davranış biçimlerini de içecek şekilde cin- siyetin diğer biçimlerde dışavurumuna atıfta bulunur. Cinsel yö- nelimden bağımsız olarak trans kadın, trans erkek, travesti, inter- seks vb. olmaktır. • Cinsel kimlik: Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinin bütünü, ki- şinin cinsel kimliğini oluşturur. Cinsiyet kimliği trans erkek olan biri, biyolojik olarak cinsiyet geçiş ameliyatı olmamış olsa bile cin- sel yönelimi gereği erkeklerden hoşlanıyor olabilir. Bu durumda bu kişinin cinsel kimliği, eşcinsel trans erkektir. Bireyin, kadın cin- 7 Yogyakarta ilkeleri metni için: http://www.kaosgldernegi.org/resim/yayin/dl/ yogyakarta_ilkeleri.pdf (Son erişim tarihi: 27.04.2020). 8 Toplumsal cinsiyetin, sadece ikili cinsiyet rejimi düşünülerek ele alınan bir kav- ram olmadığı konusunda bkz. Ece Göztepe, agm, s.540. Zira burada değinilen ATAD içtihadında, gerektiğinde tarafların kadın-kadın olduğu durumlarda da toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin doğabileceği belirtilmiş, örneğin bir işe başvuran iki kadından biri hamile olduğu için diğer kadın işe alındıysa, burada da toplum- sal cinsiyet temelli bir ayrımcılık olduğu vurgulanmıştır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1