Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı

157 TBB Dergisi 2020 (148) İbrahim ERMENEK/ Betül AZAKLI ARSLAN Tarafların arabuluculuk sürecinde anlaşmaları halinde, tarafların an- laşmış olması tek başına takibin iptaline veya dosyanın işlemden kal- dırılmasına neden olmaz. Şayet borçlu anlaşma çerçevesinde borcu ifa ederse dosya kapatılır. Ancak taraflar kısmî olarak anlaşır veya tam olarak anlaşmalarına rağmen borçlu borcunu ödemezse; alacak- lı, anlaşma belgesi ile takibe devam edilmesini isteyemez. 41 Bu halde alacaklı, bir icra edilebilirlik şerhi alarak ilâmlı icra takibi yapabilece- ği gibi, anlaşma belgesinin kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içer- mesi kaydıyla (henüz süresi geçmemişse) itirazın kaldırılması yoluna da başvurabilir. 42 Öte yandan doktrinde bu iki davanın ayrı davalar olduğu ve iti- razın iptali davasının icra hukukuna özgü bir dava olup, bu davada alacaklının alacağın tahsiline yönelik bir talebinin olmadığı da ileri sü- rülmektedir. 43 Alacaklının talebi itirazın iptal edilerek takibe devam edilmesi ve borçlunun icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesidir. 44 ğinde, esasen arabulucuya başvuruya dava açılması ile ilgili olarak hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerini durdurma fonksiyonu yüklendiği görülmektedir. Buna karşılık, arabulucuya başvuru bir takip şartı olarak öngörülmediğinden kural ola- rak takip hukukundaki sürelere bir etkisi olmayacaktır. Bu kapsamda bir davaya ilişkin hak düşürücü süre olduğu için (İİK m. 67/I) arabulucuya başvurulması halinde itirazın iptali davası açma süresi korunacaktır. Ancak, İcra ve İflas Kanu- nu madde 78/II çerçevesinde, ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içerisin- de haciz istenmesine ilişkin sürenin durması itirazın iptali davası açılması veya itirazın kaldırılmasının talep edilmesi koşulu bağlandığından, bu süre işlemeye devam edecektir. 41 Zira alacaklı, lehine aldığı bir ilama dayanarak borçlunun itirazı üzerine dur- muş olan ilamsız icra takibine devam edilmesini isteyemez, ancak ilamı, ilamlı icra takibine konu edebilir. Kuru-İcra El Kitabı, s. 273. Ayrıca bkz.: Yarg. 12. HD. 6.3.2006, 2626/4339, www.lexpera.com.tr, e.t.: 18.04.2020. 42 Arabuluculuğa başvurunun hak düşürücü sürelere etkisinin düzenlendiği HUAK m. 18/A gereği itirazın kaldırılması süresinin de işlemeyeceği söylenebilirse de kanımızca bu süre salt takip hukukuna özgü olup dava açılması ile bir ilgisi bu- lunmadığından, arabulucuya başvurulması itirazın kaldırılması süresini durdur- maz. 43 Pekcanıtez/Atalay/Sungurtekin Özkan/Özekes, s. 108; Benzer yönde bkz.: Ata- lı/Ermenek/Erdoğan-İcra, s. 152; Gönen Eriş, “Ödeme Emrine İtirazın İptali Da- vası ve Bazı Sorunlar”, ABD, Ankara 1977, S. 5, (s. 822-841), s. 828; Adnan Dey- nekli/Sedat Kısa, İtirazın İptali Davaları, Turhan Kitapevi, Ankara 2013, s. 78, 83; Abdurrahim Karslı, Medeni Muhakeme Hukuku, 3. Baskı, Alternatif Yayınevi, İstanbul 2012, s. 712; Timuçin Muşul, İcra ve İflas Hukuku, 3. Baskı, Adalet Yayı- nevi, Ankara 2008, s. 318-319, (Muşul-İcra); Tanrıver-Dava Şartı Arabuluculuk, s. 123. 44 Bu noktada icra inkâr tazminatı talebinin arabulucuya başvuru zorunluluğu kap-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1