Türkiye Barolar Birliği Dergisi 148.Sayı

159 TBB Dergisi 2020 (148) İbrahim ERMENEK/ Betül AZAKLI ARSLAN Yargıtay bazı kararlarında itirazın iptali davasını bir tespit dava- sı olarak nitelendirirken 48 bazı kararlarında ise bir eda davası 49 olarak nitelendirmiştir. Bir Hukuk Genel Kurulu Kararında ise, süresinden sonra itirazın iptali davası açılması halinde, bu davaya alacak davası olarak devam edilmeyip, iki davanın takip hukuku bakımından sonuç- larının farklı olması nedeni ile davanın reddedilmesi gerektiğine karar verilmiştir. 50 Bu kararda özellikle davacının talep sonucu kısmında, alacağın tahsilinden hiç bahsedilmeyip şüphe götürmeyecek açıklık- ta itirazın kaldırılmasından bahsedilmesi nedeni ile, taleple bağlı olan hâkimin usul ekonomisi ilkesi gereği de davaya alacak davası olarak devam edemeyeceğine vurgu yapılmıştır. 51 Ancak bu durum, sürenin geçtiğini fark eden davacının tahkikat aşamasında ıslah yolu ile da- vasını alacak davasına dönüştürmesine engel değildir. Davanın ıslah yolu ile genel hükümlere göre açılmış bir alacak davasına dönüştürül- mesi halinde ise, bu dava Türk Ticaret Kanunu madde 5/A hükümleri çerçevesinde arabulucuya başvuru zorunluluğuna tabi olacaktır. 48 Yarg. 11. HD, 14.3.1972, 1174/1203; Yarg. 11. HD, 5.4.2004, 9065/3572; Yarg. 19. HD, 19.3.2004, 4746/3086; Yarg. 13. HD, 21.4.2003, 1529/4743, www.kazanci.com . tr, e.t.: 17.10.2019. 49 HGK, 26.9.1980, 11-2004/2181; HGK, 21.11.1979, 4-993/1378; Yarg. 4. HD, 26.12.1970, 8715/9875, bkz.: www.kazanci.com.tr , e.t.: 17.10.2019. 50 “Bir an için bir yıllık sürede açılmadığı için reddi gereken davanın alacak davası olarak sürdürüldüğünü kabul ettiğimizde aslında itirazın iptali sonuca bağlanma- mış olduğundan takibin durumunun ve açıklanan sonuçların sürüncemede kal- ması söz konusu olacaktır. Zira alacak olarak devam edilecek davanın sonuçları itirazın iptali davasının sonuçları ile aynı değildir. En başta takibe etkili olmaya- cağı açıktır. İcra takibinin askıda kalması elbette yasa koyucunun istediği bir şey değildir ki, itirazın iptali davasına takibe sıkı sıkıya bağlı sonuçlar yüklemiştir... Bu açıklamalar da göstermektedir ki, itirazın iptali davası, takiple dolayısıyla İcra Hukukunun kendine özgü kuralları ile sıkı sıkıya bağlı kendine özgü bir dava türüdür. Salt alacak davasının doğuramayacağı sonuçlar bu davanın sonuçlan- masına bağlı olup, süresinde açılmayan itirazın iptali davasının sonuçlarını etkile- yecek, hatta bu nedenle verilecek ret kararı nedeniyle doğacak hukuki etkileri ve borçlu yararına gerçekleşecek hakları ortadan kaldıracak, takibi askıda bırakacak şekilde, eldeki itirazın iptali davasının bir başka davaya alacak (Tahsil) davasına dönüştürülerek davaya devam edilebileceğini kabule olanak bulunmamaktadır”, HGK, 12.10.2005, 19/528-568, bkz.: www.kazanci.com.tr , e.t.: 17.10.2019. 51 Buna karşılık, Yargıtay’ın vermiş olduğu başka bir kararında davacının açacağı dava ile hem itirazın iptalini hem de alacağın tahsilini istemiş olması durumun- da, mahkemenin davacının talebini “takibin devamı” veya “alacağın tahsili” ne dönüştürmesini isteyerek; davacının yapacağı tercihe göre karar vereceğini belirt- miştir. Yarg. 11. HD, 14.3.1972, 1174/1203, bkz.: Yılmaz-İtirazın İptali Davası, s. 605, dn. 29.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1